Böyle gitmemeli

Geçtiğimiz cumartesi günü Beşiktaş'ın Onursal Başkanı Süleyman Seba'nın ikinci ölüm yıldönümüydü.
Onu nasıl özlediğimi buraya yazmaya kalksam inanın satırlar yetmez! Beşiktaş onun döneminde hem sahada ve hem de saha dışında kazanan, yenilmez bir armadaydı.
1984-2000 yılları arasında rüya gibiydi.
Seba döneminde Kara Kartal; 5 Lig Şampiyonluğu, 4 Türkiye Kupası Şampiyonluğu, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, 6 TSYD Kupası, 7 Şerefli ikincilik kazanmıştı.
Bugün, Seba'nın başkanlığı bırakmaya hazırlandığı son senelerde neler yaşandığı hâlâ bilmece! O kadar sayısız başarıya, kulübün tarihinin altın harflerle yazıldığı o dönemde 'Yeter artık Seba' diye bağıratanların kim olduğu artık hepimiz tahmin edebiliyoruz!
Bakın; Süleyman Seba 2000 yılında Beşiktaş'tan ayrılırken siyah-beyazlı kulübün toplam borcu sadece 6 milyon dolar (bugünkü değeriyle 18 milyon TL) idi. Maalesef Seba'nın mirasına sahip çıkamadığımız gibi kulübün borcunun 600 milyon dolara (yaklaşık 1.9 milyar TL) çıkmasına göz yumduk.
Kimse belirtmiyor ama Fulya Tesisleri;
Süleyman Seba'nın Beşiktaş'a paha biçilmez hediyesiydi. Peki sonra ne oldu da Beşiktaş'ın geleceği hokus pokusla peşkeş çekildi. Bugün maalesef ortada Fulya da yok.

ORADA NELER OLUYOR!
Seba, Beşiktaş'tan ayrıldığından bu yana hep sorunlar yaşadık. Bakın son bir haftada yaşananlara... Biz nokta transferler beklerken 'Takımda kaldı' denen Jose Sosa Milan'a uçtu. Stoper ve forvet transferi şart diye düşünürken şimdi bir de Sosa'nın yeri doldurulmaya çalışılacak. Şenol Güneş haklı olarak yönetime isyan ediyor.
Bu hafta sonu lig, gelecek ay Şampiyonlar Ligi başlıyor. Bu arada Süper Lig elden kaçtı bile... Şunun sırasında 13 gün sonra transfer dönemi kapanacak.
O kadar yapılması gereken şey varken yönetim kurulu, kulübün geleceğinden endişe duyan Süleyman Seba'nın kulübe üye yaptığı Sinan Vardar'ı kulüpten uzaklaştırmanın peşinde.
Beşiktaş Seba'nın gidişinin ardından maalesef iyi yönetilmedi. Efsane Başkanın mirasına sahip çıkamadık.
Böyle gelmiş böyle gidiyor ama artık böyle gitmemeli...
Biz çok büyük aileysek, bir şeyler yapmalıyız!