Ne gerekiyor!
Beşiktaş ile F.Bahçe arasındaki şampiyonluk yarışında son 4 haftaya girildi. Heyecan dorukta... Son sözü sahadaki futbolcular söyleyecek.
Her zaman söylüyorum; hak edenin kazandığı, ikincinin şampiyonu kucakladığı bir yarış diliyorum.
Beşiktaşlılar, 7 yıldan bu yana çok arzuladıkları şampiyonluğu kucaklamak için gün sayıyor. Beşiktaş; taraftarı, kazanmayı arzulayan kadrosu, usta teknik adamıyla bu yarışı domine etti. Bugün sokaktaki futbolseverlerin gönüllerindeki şampiyonu oldular. Şimdi bunu elde edilecek şampiyonlukla taçlandırmalılar.
Peki böyle durumlarda ve böyle kritik haftalarda nasıl davranılmalı?
En büyük rakip stres
Futbolda 4 hafta kısa bir süre değildir.
Bazen değil 1 hafta, 1 dakika bile bile yıllar sürüyormuş gibi gelebilir.
Kartal'ın şampiyon olması öncelikle için sakin olması gerekiyor. Beşiktaş, F.Bahçe'nin 3 puan önünde. Bunun anlamı şu; rakibine göre en az bir beraberlik kredin var. F.Bahçe ise kredisini bitirdi.
Yani bir başka deyişle ipler siyah-beyazlıların elinde. Beşiktaşlı futbolcular duygusallığı bir kenara bir kenara bırakıp son 4 maça ayrı ayrı konsantre olmalılar.
Beşiktaş kağıt üzerinde kalan 4 maçı da rahatlıkla kazanabilir. Burada teknik kadroya büyük iş düşüyor.
Beşiktaş tabii ki rakiplerini önemsemeli ama siyah-beyazlılar, sakin ve özgüveni yüksek olmalı ve panikten uzak durmalı.
Taraftarın gücünü arkası alıp rakiplerine baskıyı hissettirmeli. Gerisi kolay, gelsin şampiyonluk....
Tehlikenin farkında mısınız!
Önceki hafta başta Beşiktaş olmak üzere kulüplere 450 milyon lira kredi hacmi sağlayan Denizbank'ın Genel Müdürü Hakan Ateş, "Kulüpler iflas ediyor" uyarısında bulundu.
Dün de SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, çok önemli bir açıklama yaparak, "Şirketler beş yıl kar edemezlerse imtiyazlar sonlanır. Dolayısıyla ondan sonra çoğunluk kimdeyse o şirketin sahibi onlar olur" dedi. Tehlikenin farkında mısınız?
Şampiyonluk kutlamalarının ardından şapkaları önümüze koyup tehlikeye karşı gerekli tedbirleri almalıyız.
Yarın çok geç olabilir!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.