Acil ihtiyaçlar
Ciddi bir rotasyon yapan Fatih Terim, Danimarka'daki maçta kadrodaki tüm oyunculara "hiçkimsenin yeri garanti değil" mesajını verdi adeta.
Yakın zamana kadar maç önü seremonilerinde "İstiklal marşı okuyan oyuncusu yok" şeklinde eleştirilen Galatasaray'ın altı Türk isimle sahaya çıkması enteresandı.
Oyuna sonradan giren Arda ve Aytaç'la birlikte, dün akşam sarı kırmızılı formayla tam 8 futbolcu izlemiş olduk. Kadroda minimum üç futbolcu oynatma zorunluluğu uyarınca özellikle odaklandığım bu 8 ismin yarısından fazlasının henüz Galatasaray seviyesinde olmadıklarından bir kez daha emin oldum. Galatasaray'ın öncelikli ihtiyaçları; bir altı numara, bir kaleci, bir sol stoper, hatta bir de sağ stoper gibi duruyor, zannımca.
***
Dün geceye dair bir başka dikkat çekici detay da; Kulüp Başkanı Elmas'ın kendilerinden takım bulmasını istediği Feghouli ve Falcao'nun yine süre almalarıydı.
Bu iki isimden Feghouli için hala bir talip olmamasına sevinenlerin sayısı az değildir tahminimce.
Muslera, bu maçta da feci bir hataya imza attı ama neyse ki hemen sonrasındaki kurtarışı ve ikinci yarıdaki performansıyla rahatlattı. Galatasaray, zayıf ve kalitesiz rakibini yenemese de rövanşta farklı kazanarak kendini gruplara atacaktır ama "evindeki Hatay maçını kazanır" diyemiyorum.
Taraftara tüm samimiyetimle sabır diliyorum. Terim'in kafasındaki futbolu oynatması için henüz hayli zaman var gibi duruyor. Dört temsilcimizin aynı anda sahne aldığı tarihi günde futbolumuzun durumu ve gidişatına dair pek çok mesaj vardı. Artık başarılı olmayı falan geçtim. Bari nerede hata yaptığımızı idrak edelim derdindeyim. Roma'yı bir kenara bırakıyorum ama yıllardır kifayetsiz rakipler karşısında düştüğümüz durumlar içler acısı.
Peki biz bunca zamanı, parayı ve enerjiyi ne için harcıyoruz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.