İlginç ve tuhaf
Maçın ilk yarısında en çok koşanlar sağlık ekipleriydi.
Oyun, sakatlıklar nedeniyle pek çok kez durdu. Sert bir maç değildi bence ama oyuncuların birikmiş yorgunluğu somurtan ve keyifsiz yüzlerinden de okunabiliyordu.
Pozisyon üstünlüğü kadar oyun mantığı olarak da ağır basan taraf Trabzonspor'du. Fatih Terim bir önceki kazanan takımda tek değişikliğe girmişti.
Açık konuşayım; Babel'in Halil yerinde sahaya sürülmesi bence de mantıklıydı. Fakat o da ne; Babel solda, Kerem rakip kale önünde diziliyordu.
Terim'in kendine bu has yaklaşımını anlamaya çalışırken yoruldum ama yazmadan geçemeyeceğim; anladığım kadarıyla deneyimli hoca solda Babel'i uygun görmüş ama Kerem'i kesmeye de kıyamamış. İşin ilginci; Fatih Hoca esas hatayı Feghouli'yi 11'e koymakla yaptığını maç oynanırken fark etti.
İkinci yarı başında Cezayirli yerini Halil'e bırakınca sahada daha anlamlı bir Galatasaray oldu. Gedson sakatlanıp yerine Emre Akbaba girince ibre Galatasaray'a döndü. Gerçekten tuhaf bir oyun futbol. Avcı ile hayli derlenip toparlanan Trabzon şu sıra dışı özelliklere sahip oyunculardan kurulu dörtlü hücum hattıyla zor gol atan bir takım hüviyetinde. Daha da tuhafı Karadeniz ekibini öne geçiren mükemmel golünü nefis bir vuruşla Muslera'yı avlayan stoperi Edgar'ın atmış olması. Luyindama'nın güzel asistini (!) de es geçmeyelim.
Beşiktaş'ın son haline, sezon boyunca Fenerbahçe'ye ve Galatasaray'a bakıyorum da, şu Trabzon'un sadece yakın zamandaki puan kayıplarını da düşününce puan cetveli de bir acayip geliyor bana doğrusu. Bence lider Beşiktaş gibi onların da çok daha fazla puan toplamış olmaları gerekiyordu şu haftaya kadar ama beceremediler. Beşiktaş'la Trabzon da bu gizemi yorumlamak istiyorlarsa yedikleri garip gollere baksınlar.
Diğer iki büyükse oynadıkları futbola göre yine de fena puan toplamadılar sanki. Galatasaray şansını her maç azaltıyor. Bakalım F.Bahçe oyununu toparlayabilecek mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.