Hagi ve acı!

Avrupa Fatihi Galatasaray son derece vasat bir takıma, son derece acı bir şekilde elendi. Temsilcimiz elenirken, hayli acı bir görüntü arz etti. Ecnebi takımları yenmek için kurulan, 115 yıllık kulübün doğum gününe denk gelen bu acı hezimet, çok manidar.
Üstelik saha kenarında kulüp ve Türk futbol tarihinin en büyük başarısının mimarı, yaşayan efsane Fatih Terim varken, gerçekleşti bu acı.
***
Karşı takımdaysa 2000 yılındaki tarihi başarının baş rollerinden Hagi'nin oğlunun oynuyor olması, yaşadığım hezeyanı daha da perçinledi. 1996-2000 yılları arasında Galatasaray muhabirliği yaptım. Sarı-kırmızılıların Türk futbol tarihine kazınan 4 yıl üst üste lig şampiyonluğu ve UEFA Kupası zaferlerine birinci dereceden tanığım. Rangers'ın Rumen futbolcusu genç Hagi de mavi formasıyla gördüğüm Galatasaray Glasgow'daki maçta sarı-kırmızı formayla oynayanlardan çok daha belirgindi.
***
İşin acısı doğrudan gruplara katılan Başakşehir ve Sivasspor olmasa, Avrupa'da bu sene temsilcimiz kalmayacaktı. İşin daha da acısı bu gidişle ülke puanımızın dibi bulmasıyla yakın gelecekte gruplara da doğrudan takım sokamayacağız.
Türk futbolu hiçbir zaman Avrupa'nın zirvesinde kalıcı olmadı ama son 20 yılda harcanan milyarlarca doların karşılığı da bu olmamalı. Kulüplerimiz Avrupa'da dökülüyor. Milli takımımızın arada sırada gelen başarılarıyla seviniyoruz. Finansal açıdan da kulüplerimiz borç batağında.
Neyse biz gündemimize dönelim ve bu sene ligimizde kimin şampiyon olacağına odaklanalım. Ne önemi varsa?
NOT: Başakşehir ve Sivasspor'a Avrupa arenasında başarılar diliyorum.