Buna da şükür
Maç öncesi analizlerin tamamı 3. dakikada değişti...
Raul Meireles, büyük bir sorumsuzluk örneği göstererek alakasız bir şekilde rakibine tekme attı ve bir anda Fenerbahçe'nin tüm planları alt üst oldu. Önce psikolojik, oyunun devamında da fizik olarak Fenerbahçe geriye yaslanmak zorunda kaldı.
55-60 dakika Fenerbahçe kora kor oynadı ama 60'tan sonra eksik kalmanın dezavantajı ve "ilk maçtan hiç değilse 0-0'la ayrılalım" psikolojisiyle takım iyice geriye yaslandı.
Aykut Kocaman'dan da zaten 0-0'a uygun değişiklikler geldi. Önce Pierre Webo'yu çıkardı. Daha sonra Reto Ziegler tarafından ikişer, üçer hücum yapan rakibini durdurmak için önce Caner değişikliğine gitti. Sonra da yorulan Cristian'ın yerine Selçuk'u oyuna alarak turu Kadıköy'e bırakmak istedi.
Sabırlı bir takım
BATE Borisov için izleyenler "Bu da takım mı?" diyebilir.
Ancak artık bu turlarda ve seviyede bunu söyleyecek bir takım yok. Organize ve fizikli bir takım. Oyun kuracak futbolcu problemleri var.
Çalım atıp pozisyon üretebilecek bir profilleri yok. Sabırlı bir takım. Böylesi bir iklimin, zeminin ve her şeyden önce uzatmayla birlikte 90 dakika 10 kişi oynamanın zorluğunu yaşadı Fenerbahçe.
Ama açıkçası önce disiplinli ve dikkatli, sonra da çok mücadele ederek bu şartlarda alabileceği en iyi sonucu aldı.
Vurdumduymaz!
Fenerbahçe'nin şu sıralar en önemli sorunlarından biri Meireles... Bu futbolcunun vurdumduymaz ve mutsuz durumunun vakit kaybetmeden çözülmesi lazım.
Şu da bir gerçek ki Fenerbahçe, Avrupa'da oynadığı hiçbir karşılaşmada rakibine fazla pozisyon vermedi. Tüm olumsuz şartlara rağmen dün de rakibine sadece bir pozisyon vermesi bence başarı olarak değerlendirilmeli.
Maçın İrlandalı hakeminin Meireles'i atması doğru bir karardı. Ancak rakip stoperlerin, Webo ve Sow'a arkadan attığı tekmeleri görmezden gelerek sert oynamalarına izin vermesi şık olmadı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.