Beşiktaş'ın lokomotifleri
Beşiktaş; ağırlıklı olarak genç, az sayıda deneyimli futbolculardan oluşan bir kadroya sahip. Bu kadrosuyla tempolu oyununun karşılığını, hak ettiği liderlikle gördü. Bu başarısında teknik direktör Şenol Güneş'in hakkını teslim etmeliyiz.
Şenol Güneş'in bu önemli başarısı; özellikle büyük kulüplerimizin yabancı teknik direktör tutkusuna nokta konmasını pekiştirmiştir. Bu eylemin en önemli öncülerinden biri ise; geçtiğimiz sezon Galatasaray'a üç kupa kazandıran Hamza Hamzaoğlu'dur. Darısı Şenol Güneş'in başına! Umarım futbolumuz yabancı düşkünlüğünden kurtulur, çocuklarımıza daha çok inanır, güvenir, dört elle sarılır!
Bir kez daha altını çiziyorum; futbolcusuyla, teknik adamıyla, yabancı spor adamı, benim insanımdan akıllı, zeki değildir...Yeter ki, insanım da eğitilsin, ona olanak sağlansın!
Asla sıradan değiller
Türk futbolu ve futbolcusu asla sıradan değildir! Avrupalı da ülkemiz futbolunu izlemekte, futbolcumuzu tanımakta, ülkemiz takımlarında oynamak istemekte.
Kadrosu her geçen gün oturan ve oturdukça futbolu keyif veren Beşiktaş, bu temposunu sürdürür, daha az sakat verirse, şampiyonluk hedefine ulaşır.
Veli olayına bir kez daha değinmeden edemeyeceğim. Veli, çok önemli bir ön liberodur. Hafif koşularla çalışmaya başlaması sevindirici. Umarım iki-üç haftaya dek tam iyileşir, formasına kavuşur.
Dahası; kankası Atiba da, Beşiktaş da derin bir oh çeker ve siyah-beyazlılar hak ettikleri şampiyonlukla yedi yıl sonra tekrar kucaklaşırlar.
Çünkü; Beşiktaş, şampiyonluğu hak eden futbol oynamakta, izleyene keyif vermekte. Bunu üçer puan aldıkları Fenerbahçe ve Eskişehirspor maçlarında bir kez daha kanıtladılar.
Beşiktaş'ın başarıya götüren faktörler takım oyununu gerçekleştiren birlik-beraberliktir bu birliktelikte Gökhan Töre ile Quaresma'nın payları büyüktür.
Bu ikisi takımın lokomotifleridir umarım bu lokomotifler sakatlık ve cezalarla takımı yalnız bırakmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.