Güneş'in sıkıntısı!
Trabzonspor maçına dek Beşiktaş, bu ülkenin futbolu en iyi oynayan takımıydı. Bu maçta işler ters gitti. İki sebep vardı; biri Quaresma'nın klasına, kalitesine yakışmayan amatörce hareketle kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bırakması, ikincisi Şota'nın Beşiktaş'ın oyununu çok iyi etüt etmiş olması.
Bu etüt sonunda 10 kişi kalan Beşiktaş, Oğuzhan'ın da kilitlenmesiyle bildiğimiz futbolunu oynayamaz oldu.
Quaresma da, Oğuzhan da, Beşiktaş'ın en etkili oyuncularından ikisiydi. Son maçlarda özellikle Gaziantep'te parlayan Beşiktaş'ın yıldızlarından olan Oğuzhan'ın mükemmel frikik golü, Sosa'yı unutturdu.
Büyük yetenek; orta alanda Sosa'nın yerine oyunun lideri, organizatörü olur.
Dahası; sahalardan uzun süre uzak kalacak Veli'nin yokluğunu unutturur.
Mersin İdmanyurdu maçında yaptığı asistlerle Cenk Tosun'a attırdığı üç gol ve Gaziantep'teki frikik golü belleklerde uzun süre kalacak.
Bu sezon Oğuzhan-Sosa rekabeti izleyeceğiz gibi. Bu rekabet elbette Şenol Güneş'in işini kolaylaştıracaktır.
Kazanan da Beşiktaş olacaktır.
Başarının koşulu disiplindir
Bir başka rekabet Cenk Tosun ile Mario Gomez arasında yaşanacaktır.
Gomez'in, Cenk'ten farkı ve avantajı, uluslararası deneyime sahip olması.
Şenol Güneş'i bir başka rekabet sıkıntısı bekliyor. Veli-Tolgay forma kapma mücadelesi… Hiçbir teknik direktör bu tatlı rekabeti bir çırpıda çözümleyemez.
Ancak birisi sakat, cezalı ya da formsuz olursa, takımda olmayabilir.
Her iş kolunda olduğu gibi futbolda da başarının birinci koşulu disiplindir.
Genç kadroya sahip Beşiktaş, genç-deneyimli futbolcu kaynaşması ile yarışı önde bitirir. Bu yarışın başarı ile bitirilmesinde deneyimli futbolcuların, gençlere örnek ve destek olmaları… İkincisi; takım oyununu disiplin içinde oynamaktır.
Deneyimli futbolcular, özellikle disiplinle örnek olmalı. Sözümüz elbette Quaresma'yadır.
Dünya yıldızı, Trabzonspor maçında kırmızı kartla oyundan atılarak kötü örnek olmuştur.
Umarım pişmanlık duymuştur!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.