İnanmak ve başarmak
En sonda söyleyeceğimizi en başta söylemeliyiz ki; Beşiktaş, şampiyonluğun en büyük favorisidir.
Yedi yıllık şampiyonluk özlemiyle yanıp, tutuşan siyah-beyaz sevdalıları bu sezon izleyecekleri Beşiktaş'ın futboluna da doyacaklardır.
Bunu şunun için söylüyorum:
Birincisi; Beşiktaş iki yıldan beri "takım oyunu" oynamakta. Bu çok önemli.
İkincisi; savunmasını güçlendirdi. İki bek sağda Beck, solda Tosic, hücumlarda katkıları büyük olmakta. Savunmanın iki yanında Opare, Motta, İsmail sıra bekliyorlar.
Orta sahadaki iki ön liberodan Veli'nin sakatlığı sürüyor. Ancak Necip ve Serdar Kurtuluş asıl yeri olan orta sahada Veli'yi aratmaz.
Beşiktaş'a şampiyonluk şansı tanımayanların siyah-beyazlı takımın keyif veren futboluna alkış tutacakları, övgüyle yeregöğe sığdıramayacakları günleri görür gibi oluyorum. Bunu şunun için söylüyorum:
Birincisi; Beşiktaş, bu ülkenin en üretken forvetine sahiptir. Gökhan Töre ile Quaresma ve Olcay Şahan'ın kanatlardan üretecekleri pozisyonlarla Mersin'de hat-trick yapan Cenk Tosun ile Gomez'in gol atma yarışına gireceklerini görür gibi oluyorum. İki futbolcunun da gol krallığında iddialı olacaklarının altını çizebiliriz. Bu yazı, baştan sona pozitif oldu, biliyorum. Bu yazıyı bana pozitif yazdırtan; en başta çok güvendiğim Şenol Güneş, sonra gelen; elindeki kadrosudur.
İki tarafa da güvenim sonsuzdur.
Beşiktaş'ın statsız taraftarı da güvensin!
Zaten güveneceklerinden kuşkum yoktur!
Güvenmek ve inanmak; başarmanın yarısıdır!
Negatif olmanın alemi yoktur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.