Ders çıkarmak!
Boşuna denmemiş. ''Futbol nankör oyundur'' diye. Yalnız futbol değil, yöneticiler de nankördür.
Dahası; sabırsız ve bilinçsiz! Şunu demek istiyorum; futbolda başarısızlığın faturası genellikle teknik direktöre çıkarılır.
Son örnek; Beşiktaşlı yöneticilerin şampiyon olamadığı için faturayı Slaven Bilic'e çıkarması.
O yönetim ki; takımını sahasızlıktan tüm maçlarını deplasmanda oynadığını, buna karşılık yıldızlar topluluğu, bir eli yağda, bir eli balda ezeli rakiplerinin önünde 13 hafta lider olduğunu biliyor.
Buna karşın fatura Bilic'e...
Yokluk içinde var olmak
Ezeli rakiplerinden çok daha iyi futbol oynayan Beşiktaş, yokluk içinde var olmaya çalıştığı bilindiği halde fatura Bilic'e çıkarıldı.
Sebep; Bilic Beşiktaş'ı şampiyon yapamadı. Böylesine bilinçsizliğe, insafsızlığa yuh kere yuh!
Yokluk içinde üçüncü olmak başarısızlık değil, başarıdır beyler.!
Gordon Milne'in ilk yılında da Beşiktaş, üçüncü olmuştu. Buna karşın onursal başkan rahmetli Süleyman Seba, Milne'yi göndermedi ve o Milne ile Beşiktaş 3 yıl üstüste şampiyon oldu. O Milne, o Beşiktaş'a Metin, Ali, Feyyazları kazandırdı.
Bilic'e inanmayan, sabredemeyen o yönetim Bilic'i Beşiktaş'ın dünyaca ünlü İngiliz kulübü Liverpool'u Avrupa Ligi'nden elediğini inkar edercesine unuttular!
Neymiş; Bilic, Beşiktaş'ı şampiyon yapamadığı için başarısızdır. Kesin faturayı Hırvat hocaya.
Hakem hatalarında, verilmeyen penaltılarda suçlu Bilic...
Delikanlıca konuşan Olcay Şahan, yönetimin yapamadığını yaptı ve Bilic'e sahip çıktı.
Sorumlu çok, fatura Bilic'e
''Kaçan Şampiyonluktan'' hepimiz sorumluyuz! Şampiyon olamadık diye faturanın hocamıza çıkarılması yanlıştır. Son maçımızda gereken refleksi gösteremedik''.
Olan oldu! Şampiyonluk ve Bilic gitti. Asıl önemli olan; yanlışlardan, hatalardan ders çıkarmak!
Ders çıkarılmadıkça Beşiktaş bu sonuçları çok yaşar.!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.