Duraklama dönemi
Son haftalarına yaklaşıldıkça ligde kalitesi düşük, heyecanı yüksek maçlar izliyoruz. Takımlar, gol atmaktan çok, gol yememeye özen gösteriyor, savunmalarına gömülme yanlışını yapıyorlar.
Gol yememenin koşulu; çok adamla savunmaya gömülmek, çok gol atmanın yolu; çok adamla hücum etmek değildir.
İki düşünce de takımı paniğe sokar, telaşlandırır.
Yapılacak olan; sakinlikle, telaşsız oynamaktır!
Beşiktaş, ilk haftalardaki beğenilen, keyif veren futbolundan uzakta! Eski Beşiktaş yok! Beşiktaş gibi, Demba Ba da yok... Yokluğun nedeni salt yorgunluğa bağlamak doğru değildir! Siyah-beyazlı takımdaki form düşüklüğü, Liverpool zaferinden sonra başlamıştır! İngiliz takımını elemek, Beşiktaş'ın başını döndürmüştür!
Aynı şekilde adına şarkılar yapılan Demba Ba da yokları oynuyor!
Beşiktaş'ta ritmini bozmayan futbolcular var. Bunlar başta Gökhan Töre, Olcay, Oğuzhan, Tolgay, Sosa ile Veli ve Atiba'dır.
Geri dönmek zor değil
Mustafa Pektemek, kendini kanıtlamış bir futbolcu. Ancak, onun kadar şanssız bir futbolcu, futbol sahalarına gelmemiştir! Sakatlanmayan, kırılmayan bir organı kalmadı. Kendini kanıtlamak istedikçe sakatlanıyor!
Kalitesini kanıtlamayı başaran futbolcu Olcay'dır. Olcay; gol atmaktan çok, asist yapmayı seviyor. Bundan mıdır nedir bilinmez, elverişli durumlarda bile mutlak golleri kaçırıyor!
Sanki "Ben gol atmaktan çok, asist yapmayı severim" diyor.
Avrupa Ligi'nden ve Ziraat Türkiye Kupası'ndan düşen Beşiktaş'ın yapacağı; son şansı olan Süper Ligi forse etmektir! Bu olguda Demba Ba'nın eski performansını yakalaması gerekmekte.
İlginçtir ki; Beşiktaş gibi Demba Ba da aynı dönemde eski havasından uzaklaşmış durumdalar! Eski günlerine dönerler mi? Dönerler! Çünkü Beşiktaş'ın yerleşmiş bir oyun düzeni var. O oyun düzeni bir duraklama dönemine girdi. O dönemin geri dönmemesi için önemli bir neden yok! Aynı şey Demba Ba için de söz konusu,
o kadar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.