3 puana abone
Bir futbol müsabakası için fevkalade uygun bir hava vardı. İki takımın da ligde şu an için bir problemi olmadığından endişesiz oynanan bir maç ancak bu denli heyecansız, nadir pozisyonlara sahip nerede ise al gülüm ver gülüm bir havada geçebilirdi. Sonuç itibarıyla kendi sahasında oynayan Trabzonspor bir golle de olsa üç puanı alarak en azından 26 puanla ligdeki tırmanışına devam etti. Bu açıklamalardan sonra 'futbol adına ne gördün, ne eleştireceksin veya ne tavsiye edeceksin' diye bir soru yöneltirseniz ne yalan söyleyeyim bu konuda bir şey söylemeye kalemim varmıyor.
Trabzonspor, Abdullah Avcı ile dokuzuncu maçını oynuyor. Ortada tek görülen mesele bu kadronun bu sahalarda yakalayabileceği en iyi performansın sahaya yansımaya başlamasıdır. Zira bu kifayetsiz performansla bu takımın bana göre bundan daha iyi bir oyun ortaya koyması mümkün gözükmemektedir. Umutla gözlenen üst sıraların en azından şu an için yakalanması pek muhtemel değil. Ha, devre arasında ne olur ne yapılır bilmem ama bana sorarsanız bu raddeden sonra bu takımda eğer bir yükseliş isteniyorsa genç yeteneklerin kazanılmasından ziyade takıma katkı yapacak tecrübeli ve kaliteli, saha içinde takımı yönetebilecek adamların seçilmesi daha uygun olur. Yok eğer siz ben bu sıralara razıyım diyorsanız o zaman geleceğe matuf genç insanları kazanmak adına yola devam ederseniz ona da bir diyeceğimiz olmaz.
Şimdi kısa da olsa gelelim mevcudun performansına iki kelam etmeye. Bir kere kaleci Uğurcan için ileri geri konuşulmasının bu maçta da ortaya koyduğu oyun ile yersiz hatta gereksiz olduğunu gördük. Herkesin de gördüğü gibi Trabzonspor orta sahada bir ağabey ve ileride de gol yollarında rakip savunmaları rahatsız edebilecek isimlerin noksanlığını çekiyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.