Trabzonspor bu futbolla mı?

Trabzonspor, İzmir'e adeta galibiyet çantada keklik misali gitti. Bu mantık takımın sahada rehavete kapılmasına sebep oldu. Bu durumda sahada kendi pozisyonunu alamayan bir Trabzonspor ile maçın ille de alınması gereğine inanan bir Göztepe'nin ortaya koyduğu inançlı ve galibiyete kilitlenmiş mantığı ile sahada mücadele eden bir ekip vardı. Trabzon ilk yarı sadece attığı ilk golden üç dakika öncesinden oynadığı bir futbol var. Bu futbolla kazandığı ilk gol. Fakat sonrasında ne futbol adına ne mücadele azmi adına ortada hiç bir olumlu hareket yok.
Buna rağmen İzmir'in sarı-kırmızılıları yürekten oynadığ futbolla Trabzonspor'u adeta abondene etti.

Gereksiz işler yaptılar
Trabzonspor'un yediği üç golde de kaleci Onur'un yandan gelen bu topları en azından planjonla karşılaması gerekirdi, aksine sadece boş hamle yaparak gollere engel olamadı. Sadece seyretti o kadar. Oyun itibarı ile Bordo- mavili takım pas hatalar yanında ofansif anlamda etkisiz, plansız ve isteksiz gibi oynuyordu. Savunmada ise Durica'nın oyun şekli, rakiplerini sakatlamaya dönük bir tarzda olması mesleği adına yakışıksız olurken, takımı adına da rakiplerine koz veriyordu.
Nitekim sebep olduğu penaltıda rakibine karşı yaptığı sertliğin hiç de gereği yoktu. İki yan bek ise geçen yılları aratan pereformansla oynadıklarını da hatırlatmak isterim. Orta sahada ise Bongonda, Yusuf ve Olcay aralarında diyalogdan uzak, ileri oynayacakları yerde topu kenarlara gereksiz sayıda kullandıklarından rakibin hem savunmada toparlanmasına fırsat veririken hücumda da etkisini kaybetti.

Göz Göz ağırlığı koydu
İkinci yarıda Trabzonspor adına oyun olarak değişen hiç bir olumlu faktör yoktu. Aynı dengeler devam ediyordu, Göztepe karşılaşmada ağırlığını devam ettirdi. Mücadeleyi kazanmak adına ne gerekiyorsa ortaya koyuyordu. Etkili oynayan sarıkırmızılılar ikinci yarıda da bekledikleri golü bularak 3-2 öne geçiyordu. Şunu hatırlatmak isterim.
Trabzonspor oynadığı karşılaşmalarda puan ganzilisi yapmayı düşünerek hiçbir yere varamaz.