Futbolun adaleti bu mu!

Bir takım 90 dakika mücadele ediyor, oyunun normal süresinde galip durumda, maç bitti bitiyor.
Sen oradan 'top musun nesin' git adamın birinin sırtına çarp, kaleciyi kontrpiyede bırak, sonra da kaleye gir.
Bu ana kadar aldığımız notlar hep çöpe gitti. Şu ana kadar falanca veya filanca oyuncu hakkında olumlu veya olumsuz birkaç eleştiri koy ortaya, rakibi veya kendi takımını eleştir, yorumla güya onlara da futbol adına bir yön vermeye çalış...
Neticede laftan faso fiso. Gol dedik de "bu nasıl goldür, bu nasıl toptur" mu diyelim, "Futbolun adaleti" mi diyelim.
Yani adam şutunu çekse, kaleciyi avlasa, kaleci golünü adam gibi yese gam yemezsin. Olmaz arkadaş valla bu kadar da olmaz.
Kaleciye mi acırsın, oyunculara mı...
Bir adım öne geçecektin... Yukarıdan kopmamaya çalışıyorsun. Hangisine yanarsın? Olmuyor işte olmayınca olmuyor. Bunun adaleti madaleti yok.
Sadece iki cümle katmak isterim Trabzonspor tarafına; tabii Mehmet'in ilk yarının son saniyesinde attığı frikiğin güzelliğini bu ara gargaraya getirmeden bravo diyelim. Nefisti.

Erkan Zengin'i uyaralım
Fakat bu arada şu bizim Erkan'ı, evet Erkan'ı uyaralım. "Erkan, yok, bu futbolla bu takımın oyuncusu olamazsın.
Sadece sol tarafta bir evlik parsel almışsın, durdun orada inşaat yapmaya!
Diğer taraflar yıkılıyor umurunda değil... Olmaz böyle futbol...
Bosingwa'ya da dokunalım. Son 3-4 maçtır olmaz hatalarla takımı zor durumda bırakıyor. Ona eklenecek başkaları da var, dikkat...
Bu maçta çok iyi bir moral yapacaktı Trabzonspor.
Denilecek tek söz var:
Felek gözün kör olsun.