Advocaat’ın eseri
Dick Advocaat yönetiminde Fenerbahçe Zorya deplasmanına çıktığında Hollandalı teknik adam henüz bu takımla ne yapacağına karar vermemişti. Kjaer'in son dakika golü olmasaydı belki de Fenerbahçe evinde 3 maçını kazanmış, grup lideri olarak gelemeyecekti. Geçen iki aylık sürede tecrübeli hoca elindeki malzemeden çıkabilecek en iyi oyunu bulmaya çalıştı.
Mükemmel olmasa bile Fenerbahçe, bir oyun düzenine sahip ve son haftalarda Avrupa'da ve Türkiye'de istediği sonuçları alabiliyor. Hem de geldiği günden bu yana Fenerbahçe'yi taşıyan Lens'in yokluğunda...
Dün akşam Zorya karşısında 45 dakika boyunca hücumda istediğini yapamayan bir Fenerbahçe vardı. Van Persie'nin tersine oyun bilgisi ve oyun aklı çok gerilerde olan Emenike'nin varlığı, bazı futbolcuların Galatasaray maçında kalmış olması Zorya'nın çok rahatsız edilememesine neden oldu.
Zorya'nın zaafları
İkinci yarıda hocanın Emenike-Stoch değişikliği her şeyi değiştirdi. En azından paslar yerli yerine oturdu. Fenerbahçe daha önde oynamaya ve kendisinden daha zayıf olan Zorya'nın zaaflarını kullanmaya başladı.
Nitekim Şener ile kaçan golden sonra Stoch'un füzesi maçın kaderini belirledi.
Fenerbahçe oyunun tamamen hakimi olarak ve farkı da 2'ye taşıyarak rahatça 3 puanın sahibi oldu. Tekrar söylüyorum;
Bu oyun bence Dick Advocaat'ın hayalindeki oyun tarzı değil. Hollandalı, belki de ocak ayında gelebilecek yaratıcı oyuncu transferine kadar sonuç alabileceği ve lige tutunabileceği bir plan yaptı.
Tecrübeli yardımcılarıyla birlikte kısa vadeli bu planının detaylarını yavaş yavaş ortaya çıkardı. Ve ilginç bir şekilde Salih Uçan'ı hariç tutarsak Advocaat'ın göreve gelişinde kenarda tuttuğu oyuncular artık takıma değer katan isimler oldular.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.