Caner, Caner ve yine Caner
Fenerbahçe'de Alex'in olmayışı ne kadar etkili olacaktı?
Önemli soru buydu.
Ama maç başladıktan sonra görüldü ki o bölgede oynayan Stoch yalnız bırakılmıyordu.
Özellikle Caner ve Cristian'ın ekstra performansları, sarı- lacivertlileri tamamen ön tarafa itti. Stoch'un da etkili görüntüsüyle F.Bahçe, rakibinin üzerine kabus gibi çöktü.
Manisaspor ise müthiş bir ileri üçlüye rağmen topu buralara aktaramadı. İlk yarı boyunca Fenerbahçe'nin sağdan, soldan devamlı gelen ataklarında iyi bir santrforunun olmaması golün olmasını engelledi.
BİR DE SANTRFOR OLSA
Tabii kaleci İlker'in üst düzey performansını da unutmamak gerek. İkinci yarının başında da görüntü aynıydı. Sahanın tartışmasız en iyisi Caner'in golü her şeyi bitirmiş gibiydi.
Ama ne olduysa Topuz'un kaçırdığı golden sonra oldu.
Fenerbahçe savunmasının ilk hatasında Simpson durumu eşitledi. Sonrasında Fenerbahçe paniğe kapıldı.
Bu panik, Manisa'nın da pozisyon bulmasına neden oldu.
Kocaman'ın kulübeye baktığında kimseyi göremediği bir maçtı bu. Bu kadar iyi oynanan bir maçta Bienvenu gibi bir santrforla puanlar gidiyordu.
Pes etmeyen Caner'in kazandırdığı faul mucizevi bir galibiyet golü getirdi. Aslında golü kendi kalesine atan Yiğit 1 dakika önce vakit geçirmek için yerde yatarak maçın bitmemesini sağlayan adamdı.
F.Bahçe'de Caner'in harika oyunu ve üstün futbola rağmen son saniye golüyle galibiyetin gelmesi irdelenmeli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.