45 dakikalık şölen...

Beşiktaş öyle bir ilk yarı oynadı ki herkesin ağzı açık kaldı. Sağdan, soldan geliyor tehlike! Hücumun sağına konulan Ekrem Dağ 40 yıllık forvet gibi pozisyona giriyor.
İki pas arka arkaya yapamıyor Karabük.
Fernandes öyle bir döktürüyor ki her attığı pas doğru ve öldürücü yere. İlk yarıda Beşiktaş'ın rakip kalede 14 şutu var.
Bu kadar etkili olduğu, bu kadar rakibini ezdiği bir 45 dakikada en az iki gol bulması beklenir bir takımın. Ama sadece ve sadece tek gol var.

ACI ŞEKİLDE ÖĞRENECEKTİ
Bu ilk yarıyı seyrettikten sonra Beşiktaş'ın aynı futbolla beklenen farkı yakalayacağı sanılıyordu.
Belki de ilk yarıdaki aşırı trafiğin yorgunluğu takımın üzerine çöktü. Belki de bu yorgunluk Karabük'ün ilk yarıdaki görüntüsüyle rehavete dönüştü.
Futbol ciddi bir oyun. Beşiktaş eğer -devre arasında belli ki Bülent Korkmaz'dan azarı işiten-
Karabükspor'dan bir gol yeseydi bunu çok acı bir şekilde öğrenmiş olacaktı.
İlk yarıyı saymazsak Beşiktaş'ın artık alışılagelmiş oyun kurgusuyla güven verdiğini söyleyebiliriz.
Carvalhal, Fernandes'i takıma kazandırarak önemli bir iş başardı. Ve en önemlisi geçen sezon Schuster'in toparlayamadığı takımı organize futbol oynayan bir ekip haline getirdi. Kimileri" Quaresma yok takım daha iyi" diyebilir ama ikinci yarıda gördük ki Beşiktaş'ın henüz Quaresma'nın o haşarı yaratıcılığına ihtiyacı var.