Ağır bedel

Rodrigues maalesef Bruma'nın kopyası bile olamadı. Öfkeyle alınan kararlar zarar getirirmiş.
Tudor'un, Bruma'yı Rize'ye getirmemesinin bedeli ağır oldu. İkinci yarı oyun Bruma'nın kalitesine ve becerisine göre şekillenmişti. Rodrigues boş alan bulmasına rağmen etkisiz kaldı. Rodrigues'in yakaladığı gol pozisyonlarını Bruma yakalasa kesin gol yapardı.
G.Saray'a İgor Tudor'un elinin değdiğini ilk yarıda gördük. G.Saraylı oyuncular ilk 45'te müthiş koşarken hem oyuna ve topa hakim oldular hem de önde yaptıkları presle Rizespor'u hiç çıkarmadılar.
Futbolda 1-0 her zaman riskli skordur.
Rize ikinci yarıya ön baskıyla başlayınca G.Saray zorlandı. G.Saray rakibine ilk 45'te tek pozisyon bile vermedi ama ikinci yarıda baskı yemesine rağmen Rodrigues, Yasin, Tolga Ciğerci ve Podolski ile gol olacak pozisyonları harcadı.
Tudor'un oyundan düşen Josue'yi çıkarıp orta alanı güçlendirmek için Tolga'yı alması mantıklıydı. Ancak Chedjou ile birlikte Linnes'in çıkması ve Semih'in sol beke geçmesi yanlış bir fanteziydi..
Eğer Ahmet Çalık girdiğinde Semih sol beke geçtiğinde Yasin'den daha fazla bindirme yapan Linnes öne itilseydi doğru olurdu. Çünkü Yasin, maç boyu gölge markaj yaptı. Yani sahte oynadı.
Sinan oyuna taze girdi ama rakibini bile kovalamadı. Josue'ye, nasıl olduysa gol öncesi pas veren Yasin, final paslarında ya geç kaldı ya topu kaptırdı.
Tolga Ciğerci ise futbolu bilmiyor. Akıllı bir oyuncu kendi kalesi önünde arkası dönük rakip oyuncuya faul yapar mı?
Tolga yaptı ve G.Saray golü yedi. Hele üç kişinin boş olduğu durumda pas vermeyip kaleye şut atması skandaldı.