Islıklama huyu yakışmıyor

Galatasaray taraftarında ciddi bir eksen kayması var. Sabır yok, vefa yok ama öfkesi çok!
Bir taraftar, gol kaçırsa bile kendi oyuncusunu ıslıklamalı mı? Tribünlerin tavrı utanç verici. Gol kaçar..
14 Aralık'tan bu yana iyileşmek adına büyük çaba sarfeden Burak'ın maç pratiğindeki eksiklik bence dengesiz vuruş yapmasına neden oldu.
Ne yazık ki; F.Bahçe taraftarının Emenike'ye yaptığını G.Saray taraftarı Burak'a ya da Umut'a yapıyor.
Sivas'ın attığı golün ortasını bence G.Saray taraftarı yaptı. Çünkü Burak'a yapılan ıslıklama takımın moralini, ahengini ve ritmini bozdu.
Her zaman G.Saray'a itici güç olan ve büyük zaferlerde büyük payı bulunan taraftara 'ıslıklama' huyu yakışmıyor..

Sneijder'siz yarım takım
Artık Galatasaray taraftarının takımla barışması gerekiyor. Uyarayım; tepkiler, öfkeler, yuhalamalar, ıslıklamalar sadece Galatasaraylılar'ı üzer ve yaralar.
Maça gelince; Denizli'nin kadro tercihi çok dengeli ve homojendi.
Birçok oyuncu sahada birçok bölgede görev yapabilecek özellikteydi.
Donk'un katılmasıyla G.Saray Melo dönemindeki 'omurgayı' yeniden inşa etmeye başladı. Donk orta alanda rakibi karşılamada, topu kullanmada başarılıydı. Donk ayrıca orta alanda Selçuk-Sneijder ikilisine "Pas duvar"ı oldu. Sneijder konusunda kafalarda hep, "Ameliyat olacak mı?" şüphesi vardı.
Çünkü MR'lar "Ameliyat" diyordu.
Sneijder'in oyun zekasına G.Saray'ın ikinci yarı ciddi ihtiyacı olacak. Çünkü maç boyu G.Saray'ı Sneijder organize etti.
Attığı pasların çoğunda "Arkada bile gözü var" gibiydi. Şu gerçek; Sneijdersiz G.Saray yarım takım olur.