Tek sorumlı Federasyon

Galatasaray'ın kupada aldığı cezayı, Tahkim Kurulu'nun yükseltmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Disiplin Kurulu, Süper Kupa'da yaşanan çirkinlikleri cezalandırırken iki kulübe de para cezası verdi.
Kurul kimden cesaret aldılarsa ya da birileri kulaklarına 'üflemiş' de olabilir verilen cezalara itiraz edip Galatasaray'a saha kapatma cezası talebinde bulundu. Tahkim Kurulu da bu kararı onayladı.
Oysa 21 Temmuz'da Ankara'da yapılan TFF Genel Kurulu'nda Federasyon Başkanı sayın Yıldırım Demirören, 'Saha kapatma cezalarının kaldırılacağını' dile getirirken 'tribünlere ceza' verileceğini açıkladı.
Süper Kupa'da G.Saray'a verilen saha kapatma cezası Yıldırım Demirören'in söylemleri ile örtüşmüyor. "Terzi kendi söküğünü dikemez" derler ya Süper Kupa'da evsahipliği yapan TFF yaşanan çirkinlikleri baş sorumlusu olsa da ne yazık ki faturayı kendine kesmeyip Galatasaray'a ödetmeye çalışıyor.
Şimdi TFF'ye söyleyeceklerim var; Manisa 19 Mayıs Stadı, Süper Kupa'da TFF'ye aitti. Ne G.Saray ne de F.Bahçe kendi statları olmadıkları için güvenlikten sorumlu değildi.
Süper Kupa'da görev yapan güvenliklerin parasını TFF ödedi.

TFF güvenlikte nasıl hata yaptı?
Stada girerken insanlar arandı.
Sahaya atılabilecek çakmak, bozuk para gibi materyaller içeri sokulmadı.
Bu doğru uygulamaya rağmen içerde kapaklı su satan zihniyete ne demeli? Dışarda doğruyu yap, içerde yanlışa seyirci kal.
Galatasaray taraftarları, Volkan'ı su bombasına tuttu. Fenerbahçe taraftarları Muslera'ya çatapat attı. Oyun durdu!
Hem F.Bahçe hem de G.Saray'ın statlarında kale arkalarında 'ağ' var. Manisa'da sadece Fenerbahçe seyircisi önünde ağ vardı. Galatasaray seyircisi önünde yoktu.

Peki bu önlemi kim alması gerekirdi?
Tabii ki TFF.
Eğer Volkan'ın arkasında ağ olsaydı, G.Saray seyircileri o pet şişeleri sahaya atabilirler miydi? Deveye sormuşlar, "Neden boynun eğri" diye. Deve de "Nerem düzgün ki?" demiş. Kendi eğriliklerini görmeyen TFF ve kurumları, Galatasaray'a bedel ödetmeye çalışıyor.

Kurulun kararı hatalı mıydı?
Hukuk Kurulu'na şunu söyleyeyim; o koltukta oturanlar geçmiş yıllarda bu kadar hassas davransalardı, Türk futbolunda, tribün terörleri, yönetici öfkeleri, başkan tehditleri tavan yapmaz, biz de bunları konuşmazdık!

Volkan'a verilen 3 maçlık ceza sizce yeterli mi? Volkan Demirel benim ölçülerime göre Türkiye'nin son yıllardaki en büyük kalecisi. İnsan olarak da çok saygılı. Ama saha içindeki Volkan ile saha dışındaki Volkan arasında dağlar kadar fark var.
Volkan bu kimlik çıkmazını ancak psikolojik bir destekle aşabilir.
Herkes tarafından sevilmekle sadece Fenerliler tarafından sevilmek çok farklıdır. Ben herkesin sevdiği bir insan olmasını tavsiye ederim Volkan'a. F.Bahçe'de Alex dahil sembol olmuş diğer isimler herkesin sevdiği kişilerdir.
Volkan'ın kavga ettiği özellikle yabancı isimler bugün var, yarın yok. Ama Volkan hep burada olacak.
Aldığı cezaya gelince; 3-5-10 maç benim için fark etmez. İnsanların Volkan'a vicdanlarıyla bakışları aldığı cezadan çok daha önemli. Çünkü Volkan söylemleriyle birçok insanın öfkesini ve nefretini kazandı.


Passolig uygulansa daha farklı olabilir miydi?
Tribünlerdeki terörü bitirmek ve kaliteyi artırmak amacıyla TFF doğru bir kararla Passolig-e bilet uygulamasına karar verdi. Yıldırım Demirören yönetiminin aldığı bu karar futbolumuz adına hem devrim hem de milad olacaktır. 12 Mayıs'ta biten bir ligden sonra yeni sezonda Passolig ve e-bilet uygulamasının başlayacağı açıklanmasından sonra 25 Ağustos'ta Manisa'da oynanan Süper Kupa Finali'nde Passolig ve e-bilet uygulamamasının nedenini TFF herkese açıklamalıdır.
Bu ezeli rakiplerin finali devrim niteliğindeki uygulama için dev bir fırsattı.
Ama TFF bu fırsatı kaçırdı.
Sahaya birçok yabancı cisim atıldı. Atanlar tespit edilemedi. Edilenlere de yasal hükümlülük uygulanamadı. e-bilet barkodlu olacağından artık insanların kaçak biletle statlara girmesi mümkün olmayacak.
Resimli Passolig kartı da statlara kimin gireceğini belirleyeceği gibi nerede oturduğunu da tesbit edecek.
Bu uygulama ile olay çıkaranların da kaçma şansı olmayacak.
G.Saray taraftarı, TFF'nin uygulamasına saygı gösterip 60 binin üzerinde Passolig aldı ve lider durumda.
F.Bahçe'de Passolig sayısı sıfır. Çünkü başkan Aziz yıldırım; "Ben Passolig kararını tanımıyorum" dedi. Resmen TFF'ye kafa tuttu. Uygulamaya saygı gösterenler ceza görecek, Passolig'i tanımayanlar ödüllendirilecek! Hukuk Kurulu delikanlı ise bu konuda görüş belirtsin. Ama belirtemezler:
Aziz Başkan onların odasına bir girer, hepsi korkudan 'Çil yavrusu' gibi dağılırlar.
Türk Futbolu'nda artık kibarlık sökmüyor.
Cazgır olacaksın! Ancak F.Bahçe 60 bin Passolig kartı alsaydı, G.Saraylıların kartının önünde sıfır yazsaydı iddia ediyorum TFF, Süper Kupa'da Passolig, e-bilet uygulamasına hemen geçerdi. Neden mi? Aysal ile Demirören kavgalı, Aziz Yıldırım ile Demirören kol kola. Bu fotoğraf TFF adaletinin belgesidir.

Tarık Çamdal, Dzemaili ve Pandev transferlerini yorumlar mısınız?
Tarık ve Dzemaili, G.Saray'a güç katacaktır ve Prandelli'nin elini güçlendirecektir. Ayrıca bu ikili forma kapma yarışında rekabeti körükleyecektir.
Pandev, G.Saray'ın gol yollarında yaşadığı pürüzü kesin çözecektir. Makedon golcü dengeli, sırtı dönük oynayabilen, top saklamasını bilen bir oyuncu.
Ancak Pandev'i büyüten en büyük özelliği kale ezberinin olması ve tek vuruş ustalığıdır.
Pandev'e partner olacak Umut ve Burak gol yollarında daha fazla
özgür olup çok pozisyon bulacak.

RÖPORTAJ: YILMAZ ŞENOL