Takım olunca

Hamit Altıntop, Milli Takım'ın Hidding döneminde Azerbaycan'a kaybettiğimiz maç sonrası şöyle demişti: "Başarı için beraber çalışmamız, beraber hareket etmemiz gerek. Bunu herkes kafasına sokmalı. Bazı şeyler sadece yetenekle olmaz. Sahada ve idmanlarda disiplinli olmak gerekir."
G.Saray'ın uzun bir aradan sonra takım olarak mücadele etti.
Galibiyet büyütülmemeli ama Juventus maçı öncesi özlenen morali getirdi. G.Saray'ın iyi oyununda 7 dakikada Selçuk ve Burak'la atılan iki erken golün payı olduğunu söyleyebilirim.
Mancini'nin kupada hatırladığı Yekta ile Ceyhun'u ilk on bire koymasından ziyade sistemi değiştirip 3-5-2'ye geçmesi sürprizdi. Elazığ'a karşı 3-5-2 işledi ve maç tek kaleye döndü.

Maçın adamı Melo...
Chedjou sağda, Gökhan solda oynarken Ceyhun savunmanını göbeğinde görev yaptı. Riera ve Eboue sık sık öne çıkarak hücum zenginliği sağladı. Selçuk'un golünde de Eboue'nin yaptığı bindirme ile cetvel ölçüsündeki pasın büyük payı vardı.
G.Saray'da en pozitif olay Mulsera'nın dönüşüydü. Çünkü o oynadığına geri pasta tedirginlik yaşamıyor. Sistem sayesinde G.Saraylı oyuncular birbirlerine yakın oynayıp, rakibe boş alan vermedi. Enerjisini ekonomik kullanıp, diri kaldı. Selçuk-
Melo ikilisi ,Yekta'nın verdiği destekle öne doğru daha fazla oynadı. Melo, göbekten yaptığı çıkışların yanında attığı uzun ve isabetli ters toplarla da hücuma büyük katkı sağladı. Bence kesinlikle maçın adamıydı.
Bu arada Burak, pas istediği gibi pas vermesini de öğrenmeli.