Yıldız sohbeti...
Gazeteler ve televizyonlar yetmiyormuş gibi radyo ve internet sitelerinde "Mehmet Yıldız bugün-yarın Galatasaray'a geldi, geliyor..." diye, diye bir hafta geçti. Bu transfer geçen yıl da böyle masala dönmüş, Galatasaray'a yakışmayacak şekilde sonuçlanmıştı. Bugün de bakıyorum, geçmişin fotokopisi gibi olay gelişiyor. Medya yazıyor söylüyor, kulüp susuyor. Ama arada bir, "Kimse gitmeden hiç kimseyi almayacağız" diyorlar. Galatasaray yönetim kurulu, bu konuda kesin bir açıklama yapmalı. Mehmet Yıldız yetenekli ve golcü bir futbolcu. Beni düşündüren, Mehmet Yıldız neden Milli Takım'da başarılı olamıyor? Böyle bir futbolcunun Milli Takım'ın direkt adamı olması gerekmez mi? Elbette gerekirdi. Ancak bu konu ile ilgili bir başka düşünce de şu; Mehmet Yıldız büyük takımların küçük futbolcusu mu? Yoksa küçük takımların büyük yıldızı mı? Umarım biz yanılırız. Mehmet, Galatasaray'a gelir ve aslanlar gibi top oynar.
Sağ bek alınmalı mı?
Galatasaray futbol sorumluları şu anda anladığım kadarı ile bek almak istemiyorlar. Hem de ihtiyaç olmasına rağmen. Bana söylenen şu; şubatta Uğur geliyor. O oynayacak. Uğur gelinceye kadar da Linderoth'u sağ beke çekeceğiz. İkisi orasını rahat rahat idare eder. Bence de bu ikili Galatasaray'ın sıkıntılı bölgesini idare ederler. Tabii bu arada Mehmet Topal'ın yerine dokunmamak gerekir. Bu da unutulmamalı. Medyanın büyük bölümünde Nonda'nın yollanacağı ve yerine Mehmet Yıldız'ın alınacağı şeklinde haberler çıkıyor. Ben bu habere inanmıyorum. Nonda gibi bir adamın yollanması büyük hata olur. Son Beşiktaş maçında oynadığı oyun ortada. Verilen görevi en iyi şekilde yapan Nonda'nın Baros ve Lincoln'ü nasıl rahatlattığını herkes gördü. Galatasaray yönetimi daha önce prim vermeyeceğiz demesine rağmen, son Beşiktaş galibiyetine 20'şer bin dolar prim vermeyi kararlaştırmış. Bu alınmış doğru karlardan birisi. O günkü Galatasaray'ın aldığı zafer tüm sarıkırmızılıların gurur kaynağı oldu. Böyle bir takıma prim verilmez de kime verilir...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.