Beşiktaş Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilir
Beşiktaş'ın oynadığı futbola hâlâ iyimser bakamıyorum. Bugün oynadığı futbolun üç, dört mislini oynaması lazım. Böyle bir kadro hazinesi de sahip.
Bakın hazine diyorum!
Efendim Beşiktaş'ın 1. devrenin sonuna kadar 6 lig maçı ve aralarında da hep Şampiyonlar Ligi ve kupa maçları var deniyor. Bütün dünyada herkes haftada üst üste 3 maç oynuyor ama bir tek biz oynuyamıyoruz!
Şenol Güneş sahaya çıkarken korkuyor. Napoli maçında da sahaya çıkarken korktu. Kendi sahanda oynuyorsun, deplasmanda yenmişsin. Muhteşem bir sahan, muhteşem bir seyircin var. Asıl burada Napoli'yi boğacaksın.
Beraberlik sana yaramıyor, üçüncü yapıyor. Beraberlik yetseydi sana hiç itirazım olmayacaktı.
5'İ STOPER 9 SAVUNMACI!
Senin savunman böyleyken, maçı da görüyorsun Napoli'nin savunması da öyleyken.
İkisi de delik deşik!
Beşiktaş her hücumunda gol pozisyonuna gireceksin, Napoli de her hücumunda pozisyona giriyor. Sen kazanman gereken maça 5'i stoper 9 savunma oyuncusu ile sahaya çıkıyorsun.
Bir hoca; bir takımı beraberliğe oynatıyorsa kimse darılmasın kendisi için oynatıyordur.
Çünkü yenilmediğin müddetçe 5 sene kalırsın o takımda.
3 maç kaybettin mi İbrahim Üzülmez gibi kapının önüne koyarlar seni.
Halbuki İbrahim Üzülmez geldiğinden beri futbol oynamaya başladı G.Birliği. Kapının önüne koyarlar çünkü tabelacılık hakim Türkiye'de!
Beraberliğe razı çıkılmaz. Sen Napoli'yi yeneceksin. Sen Şampiyonlar Ligi oynuyorsun. Çünkü bu ligde her takımın her takımı yenebileceği türden bir lig yaşanıyor. Real Madrid ve Barcelona'nın ne maçlar kaybetti gördük.
Yani Beşiktaş yürekli oynadığı zaman önü öyle açık ki Beşiktaş her zaman Şampiyonlar Ligi finali oynayabilir ve kazanabilir.
KALECİ OLDUĞUNU UNUTMALI
Tekrar söylüyorum; Napoli maçını kazanman çok önemliyken sahaya çıkan kadro 9 savunma oyuncusu, bunların 5'i de stoper! Yani Şenol Güneş artık kaleci olduğunu, tutucu olduğunu unutsun. Yani kaleciler hep önünde sağlam bir bek olsun ister ya.
Bir anım var; Eskiden bekler orta yapmazlardı. Hücuma katılmazlardı.
Kaleci Turgay'ı (Şeren) hatırlarsınız, bağırıyor;
"Ahmet sen beksin!" Yani savunmaya gel diye bağırıyor. Onun bağırışı hâlâ kulaklarımda.
Bir kez daha söylüyorum, yüreğim yanarak söylüyorum; Beşiktaş'ın başkanını da, teknik direktörünü de uyarıyorum; bu Beşiktaş Avrupa Şampiyonu olalabilir. Galatasaray'ın aldığı UEFA Şampiyonluğuydu!
Beşiktaş Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu'nu Türkiye'ye getirebilir.
GALATASARAY ORTADA YOK!
Galatasaray diye birşey yok! A'sından Z'sine yok! Daha önce yazmıştım ya Muslera tutamazsa işte böyle oluyor. Daha sezonun ilk iki maçında olanlar şöyle; Muslera tutuyordu geri kalanlarını da adamlar dışarı atıyorlardı! Bu sefer böyle olmadı ikisini içeri attılar.
Muslera da tutamadı. Benim bildiğim Başakşehir, Başakşehir gibi oynasaydı bu Galatasaray'ı derslik yapardı. O zaman da Galatasaray'a iyilik yapmış olurdu.
Takke düşer 'kel' görünürdü.
Ligde de hazır iki hafta milli maç arası verilecekken Galatasaray 'tokat' yemesiyle kendine gelirdi.
Toplanıyorlarmış! Kim toplanıyor?
Dursun Özbek, Mehmet Özbek, Levent Nazifoğlu ve Jan Olde Riekerink.
Toplanacaklarmış da konuşacaklarmış da Şükrü Saracoğlu'ndaki maç için Fener'e önlem alacaklarmış. Keşke oraya bir 'böcek' cihazı konsaydı dinlenseydi!
Çok merak ediyorum Özbek kardeşler ne konuşacaklar?
Galatasaray'ın bu hafta sahaya çıkan kadrosu doğru, eleştirilere hiç katılıyorum. Podolski bir önceki maçta sahada yok!
Eren de yok!
Sabri, Selçuk, Sinan, Bruma, Sineijder ve Eren Derdiyok'un oynaması doğru. Çünkü şu anki mevcuttan çıkabilecek en iyi 11'i çıkartmış adam. Tahmin ediyorum ki bu listeyi Alp Yalman yazıp vermiş. Çünkü bu kadro Riekerink'ten çıkmaz, Nazifoğlu'ndan hiç çıkmaz, Ayhan'dan hiç çıkmaz!
Sahanın kenarındaki değil de "Florya'daki hayalet" olduğu için Alp; oyunu okumak diye birşey yok.
Ne Ayhan'da ne Riekerink'te.
Oyunun gidişine göre değişiklik yapmak, sadece oyuncu değil taktiksel anlamda değişiklikten de bahsediyorum. O zaman kenarda niye oturuyor teknik heyet?
Hayalet ile bu kadar! Uzaktan kumanda ile bu kadar.
(Serkan Korkmaz: Fenerbahçe'ye yenilince Riekerink gider deniyor.) "Fenerbahçe'ye yenilince gidecek" demek için kahin olmaya gerek yok. İşte İbrahim Üzülmez gibi Gençlerbirliği'ne futbol oynatmaya başlayan adam üç hafta kaybetti mi gitti. Galatasaray'da Riekerink kim? İbrahim Üzülmez gibi G.Birliği'ne futbol oynatan adam ile Riekerink çarpımı ne olur? Ama sıfır ile neyi çarpsan, sıfır çıkar (!) Riekerink, Fenerbahçe'yi yenerse onu arabasıyla beraber havaya kaldırırlar (!) Galatasaray'da fizik yok, kondisyon yok, kazanma arzusu yok!
Böyle duruyorlar adamlar sahada!
Parkta bile git bak koşan var.
TFF'DE BAŞKAN GÖREMİYORUM
Volkan Demirel bu medyayı gayet iyi takip ediyor.
Fatih Terim'in yıpranmakta olduğunu biliyor. "Pişmiş aşa bir de ben tuz atayım" diyor. Kaleci Volkan Demirel'in yaptığı iş Kosava Milli Takımı ile yapacağımız maçtan 3 gün önce ortalığı karıştırmak için basına beyanat vermek!
Sanki kendisi masum, Arda gibi Selçuk gibi lobi yapmayı bilmediği için Milli Takım'a çağırılmıyormuş!
Söylediği açıkça bu!
(Güven Taner: Hayati bir maç öncesi maça 15 dakika kala eldivenlerini ortaya atıp stadı terkeden Volkan Demirel'i Milli Takım'a almıyoruz diye Federasyon niye açıklama yapmıyor.
Bunu bizler söylüyoruz da asıl yetkili olanlar niye söyleyemiyor?
Kimden korkuyorlar?) Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, Volkan Demirel'in haklı olduğunu Türk Telekom Arena'da yaşananları onaylayıp, "İstanbul'a Milli maç vermeyeceğiz" dedi. Galatasaray Yönetimi'nin 'gık'ı çıkmadı. Hangi futbol Federasyonundan bahsediyorsunuz?
Yıldırım Demirören'in oturduğu yerde ben bir Federasyon Başkanı görmüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.