Hıncal Uluç

Hıncal Uluç

20 Temmuz 2011 | Çarşamba

TFF karar alabilir

Galatasaray başkanının açıklamaları ortamı gerdi. Aysal'ın "Bu ateş üflemekle sönmez" diyerek TFF başkanını Türk futbolunda hiçbir şey olmamış gibi davranmakla suçlaması ve liglerin ertelenmesi gerekir" açıklamaları bazı çevreleri rahatsız etti. TFF de "Ünal Aysal fırsatçılık yapıyor" dedi. Siz ne düşündünüz?
Türkiye'de insanlar çok garip! Yani nasıl kafalarında bir standart var arkadaşlarımızın bilemiyorum. Ünal Aysal diyor ki; "Üzerine gölge düşmüş bir lige başlamak kimseye birşey kazandırmaz" Binaenaleyh TFF yargının sonunu beklemeden karar alabilir kibeklemek zorunda değil. Çünkü yargı yasal bir olay. Kanunlara bağlı. Daha birinci gün söyledim. Yargıda kanunsuz suç ve ceza olmaz! Ama şike FIFA, UEFAve Türk Futbol Federasyonu'nun yönetmelikleriyle kanaatle dahi cezalandırılabilir. 'Ben bu maçta şike olduğuna kanaat getiriyorum' diyorsa federasyonun yetkili kurumları cezayı verebilir. İki ayrı hukuk sistemi var. Ünal Aysal diyor ki; "Yargı bu işlemi başlatmıştır. Bunun sonunu beklemeden TFF kararı alsın biz üzerinde gölge olmayan bir lige başlayalım" Bu bir düşünce. Bana sorarsan da doğru bir düşünce. Oturulup tartışılabilir bir düşünce. Ünal bey sen öyle diyorsun ama temmuzda da transferler bitti. Kulüplerin şu anda fevkalade hızlı bir şekilde sıcak paraya ihtiyacı var. Bu paranın geleceği yerler de maçlar. Maçları başlatmazsan kulüpler batar. Bir ara yol bulmamız lazım, denebilir en azından.
Hayır bunu demiyorlar "Vay kahrolsun Ünal Aysal, bu ne fırsatçılıktır?" Bunu diyenler üç gün sonra aslan Beşiktaş! İşte jestlerin en güzeli. Ne yapıyor Beşiktaş? Bu kupanın üstüne gölge düştü, onun için ben iade ediyorum. Niye Ünal Aysal'a saldırdığın gibi Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'e de saldırmıyorsun? Ortada karar yok! Federasyonun kararı yok! Yargının kararı yok! Kupayı niye iade ediyorsun arkadaş? Onu demiyorlar. Beşiktaş'ın yaptığı alkışlanacak jest! Ünal Aysal'ın söylemini eyleme dönüştürüyor Yıldırım Demirören. Söyleyen hain, yapan kahraman! Bu nasıl bir mantık? Bu nasıl bir düşünce sistemi? Ünal'ı yuhalayan Yıldırım'ı nasıl alkışlar? Serdal Adalı yerden göğe haklı. "Beni sattınız" diyor, kupayı iade ederek. Yani "Benim suçluluğumu federasyon ve yargıdan evvel Beşiktaş ilan etti!" diyor.
Haksız mı?
Ayrıca ben şunu da anlamıyorum; şike ayıp bir suç. Sen bu ayıbı yapıyorsun. Ayıbı yaptığın ortaya çıkınca da o şikeyle aldığın kupayı geri veriyorsun, ben seni alkışlıyorum. Öyle bir şey olur mu? Ortaya çıkmasaydı burlar ne olacaktı? Bunlar konuşulmasaydı ne olacaktı?
Savcılık tahkikat açmasaydı ne olacaktı? Telefonlar dinlenmeseydi ne olacaktı?
Daha hiçbir şey bilmiyoruz. Belki de gene kupa kalacak.
Ancak hiçbir şey bilmezken niye eylem yapıp da Serdal Adalı'yı suçlu ilan ediyoruz? .

DİGİTÜRK'ÜN HALİ NE OLACAK?
Şimdi bu gün asıl konuşulması gereken şeyi kimse konuşmuyor.
Digitürk... Bu adamlar maçları yayınlamak için eşek yüküyle para verdi. Bu gelişmelerden sonra sezonu açtığın zaman Digitük'ün durumu ne olacak? İade edilen decoderler, düşecek reklamlar!

MARKA DEĞERİ MEĞERİ YOK !
Bir laf var; marka değeri, marka değeri!
Türk futbolunun marka değeri yok! Marka değeri olsa Türk futbolu'un, en azından Fenerbahçe-Galatasaray debisi dışarıya satılırdı. Yayınlanan İspanya ligleri var. Alman ligleri var. İngiliz ligleri var. Fransız ligleri var.
Neden? Çünkü bunların marka değerleri var. Portekiz ligi yok. Romanya ligi yok. İsveç ligi yok. Niye? Çünkü onların marka değeri yok. Ticari yönleri var. Kendi ülkelerinde izleniyorlar. Halkı seyrediyor onları. İsveç'i İsveçliler seyrediyorlar. Portekiz'i Portekizliler seyrediyor. Türkiye'yi de Türkler... Ama bu ligleri Türkler'in seyredeceğinden şüpheliyim. Peki ne olacak şimdi? Digitürk bu parayı veremez. Ya kulüpler federasyonla oturup konuşacaklar bu fiyatı indirecekler ya da yeni fiyatlar verilecek. Kimse işin orasında değil.
Lig başlasın, lig başlasın ama ligin en büyük geliri gişeler değil televizyon. Televizyon bu parayı veremezse ne olacak? Yani medyanın da federasyonun da bu konuyu gündeme getirmesi lazım. Digitürk ne olacak, yayınlar ne olacak arkadaş?

-Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Trabzonspor'a zor rakip Benfica çıktı.... Bursa, FC Gommel; G.Antep, Minsk'i geçerse Legia Varşova ile oynayacak. Rakipleri nasıl buldunuz, kim daha şanslı? Avrupa futbolunun tümünde genel bir düşüş var. Yani biz doğru dürüst takım olduğumuz zamanAvrupa'da korkulacak takım olmadığını gördük. Bir Barcelona ötekilerden farklı, bayağı farklı. Onun ötesindeki takımların birbirinden pek farkı yok.

TABELACILAR YAZDI, OKUDULAR

Yani biz kendimize bakmamız lazım. Trabzonspor iyi mi? Eksiğini tamamladı mı? Trabzon iyi top oynadı mı? Trabzonspor hiç iyi top oynayacak mı? Trabzonspor geçen sene iyi top oynamadı. Kimse kimseyi kandırmasın. Şenol Güneş, Trabzonspor'u iyi yönetemedi. Aykut Kocaman da F.Bahçe'yi iyi yönetemedi. Ama benim tabelacı medyam averajla bunlar şampiyon oldukları için ikisini de kahraman ilan ettiler. Hayır...
Aykut da Şenol da şampiyonluğu birbirlerine ikram etmek için ellerinden geleni yaptılar. Yıldırım'ın emriyle zorla takıma konmasaydı Alex neredeydi Fenerbahçe? Şenol Güneş öbür tarafta ben şöyle otoriteyim. Böyle bilmem neyim havası atacağım diye bir sürü yedekleri olmayan futbolcuyu kadro dışı bıraktı. Yararlanmadı işte sonuç bu. Ortada Galatasaraydiye bir takım yok. Beşiktaş diye bir takım yok. Ortada geçen senenin şampiyonu Bursaspor diye bir takım yok. Onu da Ertuğrul Sağlambitirmiş, ne hikmetse. Meydan boşken Fener'le Trabzon çekişmişler. Vay efendim büyük Aykut Kocaman, büyük Şenol Güneş. Ben geçen sene Türkiye'de ligin doğru dürüst analizinin yapıldığını görmedim. Tabelacılar yazıyorlar, millet de okuyor.

-Copa Amerika'yı izleme şansınız oldu mu? Brezilya ve Arjantin elendi. Siz nasıl buldunuz?
Copa Amerika
'nın benim tarafımdan bir tek sorusu var; 'Messi'yi ilahlaştıran Türk medyası, nerede Messi'niz arkadaşlar? Arda'nın Messi'den ne farkı var dediğim için beni yerin dibine sokan arkadaşlar!
Şimdi bir anlatsınlar bakayım Messi'yi Maradona'yla mukayese ediyorlardı. Maradona 1986'da Arjantini neredeyse tek başına şampiyon yaptı. Ben oradaydım.
Meksika'daydım ben. Bütün takım Barcelona, Messi için oynarken Messi olmak kolay ama sen bütün takım için oynadığın zaman ne yapıyorsun arkadaş?
O zaman anlayayım ben senin büyük futbolculuğunu.
Var mı Copa Amerika'da Messi? Geçen sene Güney Afrika'da Dünya Kupası'nda var mıydı?
Arjantin milli takımın da yok. Bütün oyun sistemi onun için kurulmuş. Bütün Barcelona onun için oynuyor.
O takımda var! Ben de oynarım.

YERİMİZ ŞİMDİ ORTAYA ÇIKACAK
-Milli Basketbol Takımımız, Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını Bormio'da yapacak. Bu şampiyonada millilerimiz ne yapar?
Türkiye'deki şampiyona palavra bir şampiyonaydı. Geçiniz. Yeri göğü oynattık. Kimse NBA oyuncularını getirmedi. Şimdi burada gelen rakiplere bakmamız lazım. Yani Nowitzki'nin oynadığı bir Almanya ile oynamadığı bir Almanya çok farklı. Gasol'ün oynadığı bir İspanya ile oynamadığı bir İspanya çok farklı. Tony Parker'ın oynadığı Fransa ile oynamadığı Fransa çok farklı. Bizim için de öyle. Şu anda altı tane NBA yıldızımız var. Şu anda Avrupa'da NBA'e en fazla oyuncu veren ülkeyiz. Bir tanesi sakat; Mehmet ama geriye kalan 5'i oynayacak durumda. Şimdi orada dişe diş bir mücadeleyle yerimizin ne olduğunu göreceğiz. Yani başarımız rakiplerimize bağlı. 1- Esas takımlarını getirecekler mi? Yoksa Türkiye'ye geldikleri gibi B takımlarıyla mı gelecekler? 2- Bizim takım nasıl yönetilecek? Orhun Ene ilk defa takımın başında sınav verecek. Şimdiye kadar Tanjeviç'in yardımcısıydı. Şimdi kendisi bir numara.
Bu onun için önemli bir sınav. Yöneteceği adamlar da NBA sporcuları. NBA adamı demek hepimiz daha iyi biliyoruz ki şımarık adam, küstah adam, en büyük benim diyen Muhammed Ali'ler var orada.

G.SARAY CAZİBESİ OLAN BİR YILDIZ GETİRMELİ
Galasaray'da kadro şekillenmeye başladı. Almanya'ya gittiler. Mustafa Sarp, Pino, Okan Derici, Musa Çağran, Mehmet Batdal kadroya alınmadılar. Fatih Terim'in tercihini nasıl yorumluyor sunuz?
Galatasaray'ın da durumu karışık. Yani Galatasaray son senelerde arka arkaya hezimetler yaşadı. Bu hezimetlerin başında geldi Fatih Terim. Şimdi önümüzü göremiyoruz. Fenerbahçe küme düşebilir mi? Düşebilir. Hatta Beşiktaş'ta düşebilir. Şikenin çünkü kupada olması bir şeyi değiştirmiyor.
Şikeyse şike! Trabzon'da düşebilir. Yani o kadar bir karanlıkta. Şimdi Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon'un olmadığı bir ligde oynayacaksın.

ŞARTLARA GÖRE TRANSFER
Avrupa'da da zaten yoksun. O zaman muhteşem transferlere ihtiyacın yok. Zaten kulübün Dünya kadar borcu var. Boğazına kadar batmış. Yeni borç açmanın gereği yok. Mevcut Galatasaray durumu idare eder. Ama Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon ligte kalırsa seneye kıran kırana bir lig olacak demektir gene. Bu kıran kırana lig için Galatasaray'ın çok iyi bir kadroya ihtiyacı var. Nasıl çözeceksin? Çünkü transfer sezonu bitiyor. Onu uzatmak mümkün değil ama kalan sezonun ucu açık.
Yarın da karar çıkabilir kasımda da. Gelecek sene de karar çıkabilir. Yani Türkiye'de en zor iş şu anda kulüp idareciliği. Bence Galatasaray'ın şu anda yeni stadını doldurmak için yıldız oyuncuya ihtiyacı var.


İHTİYAÇ HENÜZ BELLİ DEĞİL
Şampiyonluk ayrı Avrupa ayrı ama bu stadı dolduracak yıldıza ihtiyacı var. Takıma yararından fazla cazibesi olan transfer yapmalı. Netice önemli değil ama ben de gideyim o adamı izliyeyim diye düşünmeliyim. Yani Roberto Carlos'un zamanında Fenerbahçey'e gelişi gibi. Öyle bir transfer yapmalı ki ben gideyim bunları göreyim. Şu ana kadar geçen isimlerin içinde 'Aman gideyimde Arena'da kendime bir yer ayırayım, şunu seyredeyim' dedirtecek bir adam yok. Hâlâ ihtiyaca göre transferler düşünülüyor oysa ki ihtiyacı da olmayabilir. Neye ihtiyacı var Galatasaray'ın? Cazibeye ihtiyacı var.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor