01 Aralık 2009 | Salı

Bu kadar mı zavallıyız!

* Gençlerin oynadığı Manchester'ı yenmenin adı nasıl 'Tarih yazmak' oluyor! Futbolumuz bu kadar mı zavallı! Başlıkları görünce utandım
* Niye Beşiktaş'ı yenen, G.Saray'ı yenen tarih yazmış olmuyor? Peki Beşiktaş devamında UEFA Kupası'nı kazanırsa ne yazmış olacak, uzay tarihi mi!
* Vural, "Daum'u göndereceğim" derken dayanağı var. F.Bahçe'yi de biliyor, Daum'u da biliyor. Rijkaard ve Neeskens'in yapamadığını cesaretle yaptı.

<ı>_Beşiktaş ile başlayalım. Sezona kötü giren ve ağır eleştiriler alan Beşiktaş küllerinden doğdu. Son 4 maçta Trabzonspor, Fenerbahçe, Manchester United'ın ardından Sivas'ı da mağlup etmeyi başardı. Beşiktaş'ın çıkışını nasıl yorumlayacaksınız? Bir sihirli değnek dokunmadıysa ne oldu?
Derli toplu oynuyor Beşiktaş sadece... Tek fark bu! Yoksa büyük futbol oynamıyor.
İşte neredeyse küme düşecek, hiçbir kozu, hiçbir silahı olmayan Sivas önünde ne kadar zorlandıklarını gördük. Manchester United'ın B takımı bile yoktu sahada.
Aslında Beşiktaş'tan önce, her hafta inatla ve ısrarla aynı şeyi söylüyorum; Türk basınını, Türk medyasını konuşmak lazım. Her şeyi tabelaya bağlı bir medya dünya üzerinde yok. Bir de ben böyle bir aşağılık kompleksi görmedim.
16-17 yaşındaki adamların oynadığı Manchester'ı yenmenin adı nasıl 'Tarihi yazmak' oluyor! Türk futbolu bu kadar aşağılık mı? Bu kadar mı rezil haldeyiz, bu kadar mı zavallıyız biz!..
Niye Beşiktaş'ı yenen, Galatasaray'ı yenen tarih yazmış olmuyor, Fener'i yenen tarih yazmış olmuyor da biz Avrupa'dan bir takımı yenince tarih yazmış oluyoruz. Millet de böyle. Çünkü bu medyayı okuyarak onlar da böyle zannediyor. Ben Beşiktaşlı olsaydım, Manchester başlıklarını görünce utanırdım; Türk olarak utandım.
Manchester'ın C takımını, gençlerini yenince tarih yazıyorsa Beşiktaş, yarın devamında UEFA Kupası'nı kazanırsa ne yazmış olacak? Tarih Manchester galibiyetiyle bitti, yazıldı. Uzay tarihi mi yazacağız? Böyle bir şey olur mu?
Türkiye'de sezon başından bu yana doğru dürüst futbol oynanmıyor, hiçbir takım oynamıyor. Kısmeti olan kazanıyor, kısmeti olmayan kaybediyor. Hakem hataları bunların üzerine ekleniyor, tabelayı değiştiriyor. Bu değişik tabelalar üzerine efsaneler yazıyorlar.

ALEX KENDİNİ TUTTU
Daum '8'de 8 yapınca tarih yazmıştı' değil mi? Ne diyorduk biz o zaman; "Tamamen tesadüften ibaret, Fenerbahçe iyi futbol oynamıyor, iyi takım değil, Alex iyi futbolcu değil."
Kıyamet koptu, 'Mustafa Denizli dehası, Alex'i Fink ile tuttu, durdurdu ve Fenerbahçe'yi bitirdi' diye...
Peki Yılmaz Vural'ın Kasımpaşa'sında Alex'i tutan var mıydı? Alex kendini tuttu. Alex büyük futbolcu değil. Senelerden beri utanmadan Hagi'yle mukayese etmeye kalkıyorlar. Dünya tarihinin en büyük beş 10 numarasından bir tanesi Hagi. Onunla mukayese etmeye çalışıyorlar.
Kimse çıkıp demiyor, 'Galatasaray'ın yedeği Elano'nun bile çağrıldığı Brezilya Milli Takımı'na çağrılmayan Alex nasıl büyük futbolcu oluyor?' Kimse bunu demiyor, çünkü Alex gol atıyor ya da gol pası veriyor. Bu yetiyor Alex'i büyük yapmaya.
Daha önce de söyledim, bu haftada da aynı şeyi söylüyorum: Alex bir antrenör için en büyük beladır. Çünkü takımı 10 kişi oynatır ama 10 kişi oynarken, gelip bir şey yapıyor ve 'maçı o kazandı oluyor.' Sen de ümitle oynatıyorsun.
Alex, Beşiktaş maçında oynamadı, bu Denizli'nin dehası oldu. 'Fink, Alex'i tutmuş' çünkü!.. 'Bu Fenerbahçe kötü takım; bu Fenerbahçe'yi, üstüne gelen her takım perişan edebilir' demedim mi? Aç bakalım yazıları bu lafı kaç kere söylemişim. Ne yaptı Yılmaz Vural? O müthiş Fenerbahçe'ye karşı! İki tane forvetle çıktı. Fenerbahçe'ye karşı iki forvetle oynadı. Savunma yapmadı, Alex'i tutmadı. İki forvetle oynadı; Cenk ve Gökhan Güleç.
Fenerbahçe'ye karşı Rijkaard ve Neeskens cesaret edemedi iki forvetle oynamaya Yılmaz Vural cesaret etti. Çünkü Yılmaz Vural analiz ediyor Fenerbahçe'yi. Görüyor ki Fenerbahçe savunmasının arkasına atılan her top Fenerbahçe için beladır. 7 net pozisyonu var Kasımpaşa'nın. Gökhan Güleç topa vurmayı bilseydi gol kralı olurdu ve maç da 7-1 biterdi.
Yılmaz Vural'ın bu yaptığı tesadüf değil. Maçtan evvel söylüyor; 'Daum'u göndereceğim' diyor. Yönettiği her takımla Fenerbahçe'yi yenmiş. Çünkü çözüyor Fenerbahçe'yi, çözdüğü zaman da korkulacak takım olmadığını görüyor, iki tane santrforu koyuyor sahaya ve darmadağın oluyor Fenerbahçe savunması.

DAHİ TUZAĞA DÜŞTÜ
Bu sonuç muhteşem bir oyun kurgusu sonucu mu elde edilmiş; hayır. Fenerbahçe savunmasının arkasına top atılmış, hızlı adamlar da koymuş. O 'dahi' dedikleri Daum, 90 dakika bunu yiyor! 90 dakika bu hücum tarzını yiyor, önlem almıyor. Yiyor çünkü; Yılmaz Vural yiyeceğini biliyor.
'Daum'u göndereceğim' derken sözlerinin dayanağı var. Fenerbahçe'yi de biliyor, Daum'u da biliyor.
Bile bile lades olur mu! Bir tuzağa 10 dakika düşersin, 15 dakika düşürsen, hadi oyuna kenardan müdahale edemiyorsun, 45 dakika düşersin. Ama soyunma odasında anlatırsın, 'Yemeyin artık bu topları' diye. Hayır ikinci yarıda daha çok.
Savunmasının arkasına top, kaleciyle karşı karşıya! Volkan ne yapsın! Şaşkına döndü çocuk. Hemen her hücumunda karşı karşıya Kasımpaşa forvetleriyle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor