Efsane (!)
Cesetleri parlatmakta futbol medyasının üstüne yoktur.
Mesele ahlaksa, ahlaksızlara karşı alttan almanın da bizde yeri yoktur.
Kin tutmayız ama ahlaksızlığı "teşvik" eden ve o ahlaksızlığa "prim" verenlerle onurlu teknik adamları da bir tutmayız!
Bizi de böyle kabul etsin ağalar beyler! Goygoycuların yağ fıçılarından çıkıp da!
***
Fenerbahçe'de garip haller devam ediyor. Ersun Yanal'dan başka kim gelse Erzurumspor maçını kazanırdı.
Ama o kadar zavallı bir teselli sistemi oluşturulmuş ki;
Fenerbahçe'nin Erzurum karşısında 30 dakika futbol oynaması özellik sayılıyor.
Birileri Fenerbahçe'yi 10 harften oluşmuş bir kelime zannederse!
B planındaki yükseliş bu kadar kolay taklaya gelirse, hayaller de bitlenir kafalar da kaşınır!
Ersun Yanal'ın ipiyle kuyuya inenler ve oynanmamış maçı "galibiyet" sayanlar yaptıkları yanlışların farkında değilse masallar devam eder!
Fenerbahçe'yi küme düşme potasından çıkarmak maharet değil.
Ama Fenerbahçe'yi bu hallere düşürmek maharet isterdi!
***
İki ay önce kesin dille reddedilen Ersun Yanal'ın dünkü imza töreninde Ali Koç'un sözlerine baktım.
"Ersun Yanal Fenerbahçe ile en keyifli maçlarını izlediğim sezona imza attı!" Ali Koç'un böyle bir gerçeği fark etmesi için Ersun Yanal'la yan yana gelmesi gerekiyordu demek!
Oysa bizim bildiğimiz;
"sözler tutulmak için verilir!" Ama geçti o devirler!
Yine de sormak zorundayım!
Sayın Ali Koç!
Göreve geldiğinizde reddettiğiniz bir adamı neden kulübe buyur ettiniz?
Sizin yakıştıramadığınızı sosyal medya taraftarı yakıştırdı diye mi?
Yoksa derin medya öyle istediği için mi?
Birilerini göreve getiren medyadan şikayetçi olurken biz de diyoruz ki "sizler izin vermeseniz böyle adamları kim göreve getirebilirdi"
***
Büyüklüğün ne puan cetveliyle ne şampiyonlukla ilgisi yoktur.
Başı sıkışınca bile ruhtaki asaletten zerre kadar ödün vermemekle ilgisi vardır. Bunun adına "duruş" deriz!
Şimdi Fenerbahçe'de Burak Yılmaz'ın adı geçiyor.
Olmaz denilen Ersun Yanal bu takıma nasıl yakıştıysa, Fenerbahçe tribünlerine parmaklarıyla dört yıldızlı gösteri sunan Burak da öyle yakışır.
Biz buna da kısaca "makas değiştirmek" deriz.
Ersun Yanal için Fenerbahçe'nin tarihini reddedenlere yeni yolculuklarında "hayırlı işler!" dileriz!
***
Önceki gün yanıma bir adam yanaştı, "sigaran var mı?" dedi.
Etrafıma bakındım sigara alacak bir yer yoktu, sigara parasını uzattım almadı. Üstelik "ben dilenci değilim" diye tepki koydu.
Merak edip yaşını sordum, "ne o doğum günümü mü kutlayacaksın?" diye karşılık verdi.
Bir yanı olağan öte yanı şaşırtıcıydı.
Gözlerimi okuyup "kirli halime bakıyorsun değil mi?" diye hesap sordu, cevabını da kendi verdi.
"Günlerdir yıkanmıyorum ama temizim. Asıl mesele ruhun kirlenmesidir. Ve onu hiçbir sabun temizleyemez!" "Sen kimsin?" diye üsteledim de okkalı bir cevap verdi.
"Sizin medyanızda benim gibilere 'köprü altı adamı' derler, maç satan, teşvik primi dağıtan adamlara 'efsane' derler!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.