Akıl tutulması
Milli takımın her turnuvadan başının eğik ayrılması kaçınılmaz oluyorsa. Yanlışlar yolundan döndürülmediği içindir. Bu takımın geleceği tehdit altındaysa el üstünde tutulan beylerden vazgeçme zamanı geldiği içindir. Gençlik devrimi beklerken "akıl tutulması!" İsveç'teki mucizeyi sistem zannedenlerin havalanması! O yüzden Rusya'da; büyük olmayı kendilerine yediremeyenlerin küçük gösterisini izledik. Hayallerin toprağı bol olsun. Ama milli takımın böyle ölmesine de böyle gömülmesine de izin vermemek gerekiyor. Yarından sonra! HHH Bu turnuvada böyle bir eceli milli takıma yakıştıran futbolcu beylere gelince. Bu takıma su katılmamış sevda adamları gerekiyor maç seçen adamlar değil. Bu takıma yetenekli gençler gerekiyor içi çürümüş büyük takım züppeleri değil. Futbolcu olmak sadece zengin olmak değildir. Milli takım forması da "süs" değildir. Morali bozuk olanlar "süslü düşler tamircisine gitsin!" Rusya'daki sonucun yarası bizde kaldıysa suçu da birileri üstlensin. Not: Gözleri paradan başka bir şey görmeyen teknik adamların gerçekleri görmesi zordur! HHH Kaç gündür konumuz Arda Turan! Arda'nın yüreğini bildiğim için böylesine utanç verici bir olayın ardından kendisine sorarım. "Öncelikle o barda bir futbolcu olarak ne işin vardı?" Devam ederim. "Bir sporcu olarak elinde silahın ne işi var? Sonra derim ki; "güldüğün zaman ne kadar sempatik ve merhametli görünüyorsan, attığın kafayla belindeki silahla o kadar benliğinden uzaklaşıyorsun!" Sonra da ayrıntıların içine girerim. İki kişilik yaşıyorsun Arda! Birinde kendini kaybeden bitirim Arda! Diğeri hala gönlü zengin Bayrampaşalı çocuk Arda! "Büyümek çocukluktan uzaklaşmaktır" derim, Arda'yı çocukluğunun masumiyetine davet ederken son notumu da düşerim. "Kemiklerde yanlış kaynayan kırıklar yeniden kırılmazsa yanlışlar doğrulanmaz! O yüzden acını çekip kendine dönmelisin Arda!" HHH Meselenin derinine inilirse, futbolumuzda resmiyet kazanan bir kabadayılık sistemi var. O yüzden merdiven altı üretimin tükettiği değerleri biliyoruz. Futbol toplumunu yönlendirenlerin ahlakını kim sorgulayacak? Kemal Özdeş adlı kendi halinde yürekli bir teknik direktör Kasımpaşa'da sırtından vuruldu. Kendinden olmayanı yok etme kültürü, futbolun içinde de geçerliyken onurlu teknik adamlara gösterilmeyen özen nerede? Televizyonlarda Sadri Alışık filmi oynasa kaç kişi izler, kabadayı dizilerinin "çukurunda" boğulmak varken! HHH Lige verilen araya mahsuben iki haftadır oynanan kirli hakem oyunlarını da hatırlatmalıyım. Başakşehir'in 4 puanı sebepsiz gasp edilmedi. Geçen yılın filmleri yeniden sahnede! Bazen vapur düdüklerinin, hakem düdüklerinden daha yürekli olduğunu düşünüyorum VAR olandan vazgeçtik de elde kalanlar YOK edilmesin. İstediğimiz sadece steril bir düdük sesi. Namuslu ve erdemli bir yönetime mahsuben! M
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.