22 Mayıs 2018 | Salı

Yoklama

Hayatı terbiye eden vicdandır.
O vicdanı her hikayede bulamıyoruz her insanda da.
Hele futbolun içinde.
Lig bitti ama futbolun bize anlatmak istediği bir sırrı var.
Özellikle hakem konulu.
Allah'tan korkmayanların kabadayılardan korkmasının bir sebebi olmalı.
O yüzden bu sırları aralayacak yürek kimde varsa parmak kaldırsın!
İpucu: Ligin ikinci yarısında asalet evden çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı.

***

Bu sezon tetikçilik yapan bazı hakemlerin isimlerini bir kenara yazsam, altına da not düşsem.
"Bu adamlar hakem olmasa kesinlikle seri katil olurdu!" diye.
Bana kaç kişilik liste verebilirsiniz?
Canlı canlı işlenen cinayetlere karşı renk körü değilseniz eğer!

***

Kaç kulüp başkanı estetik ve sportmenlik konulu bir söylemin içinde fotoğraf çektirebildi?
Bu sezon kitap reyonlarına bakan kaç futbolcu görüldü?
Kaç çocuk zehirlendi ekranlardaki futbol programlarında?
Helal kazanç kriterlerini forma rengiyle değil vicdanıyla belirleyen kaç futbol yorumcusu gördünüz?

***

Bazı ahlaksız hakemlerin düdüklerini otopsiye göndersem.
Gelecek cevap klasiktir.
"Atı alan Üsküdar'ı geçti!" Madem öyle ben de itiraz hakkımı kullanırım!
"Mesele tarih yazmaksa kalemin de temiz olması gerekiyor, kağıdın da!" Var mı itirazı olan?

***

İstikrar abidesi bir adamın sadece rakipleriyle değil, saha dışındaki emek hırsızlarıyla da mücadele ettiğini izlemekten gurur duydum.
Duyduk duymadık demeyin.
"Yılın Teknik Direktörü Abdullah Avcı." Sezon sonu notum.
"Futbolumuzun temiz insanlara ihtiyacı var.
Kendi çamur karasında aklananlara değil."

***

Ligin kaderini değiştiren adalet canisi "o hakem için" ironik bir cümle kurdum.
"Sezonun en büyük emek hırsızı geçen hafta uçağa bindi, uçaktaki bütün yolcuların midesi bulandı." Şifreyi kırdı ya hemen beni aradı.
"Yalan yazma" dedi, "ben hafta sonunda uçağa falan binmedim!" "Kurduğum cümlede senin uçağa binmen özne değil" dedim.
"Mesele adalet canisi olman ve insanların midesini bulandırman!" Not: Gençliğimde beni yazmaya teşvik eden lise öğretmenlerime teşekkürlerimi sunarım.

***

İki genç aralarında konuşuyordu.
"Duydun mu?" dedi biri, " eyyamcı hakemlere takım elbise ısmarlanmış!
Diğeri merakla sordu.
"Yapma ya, hangi takımın elbisesi?"

***

Canlı yayınlarda ve medyadaki alkışlama ekiplerini iyi bildiğim içindir ki, çocuklar için hayat okulundaki panoya son cümlemi astım.
"Mesele alkış tutacak el aramak değil.
Mesele kendini alkışlatabilecek adam olabilmek!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor