Sezon sonu gerçekleri!
Bu ülkede tavşanlar dağlara küser de dağların haberi olur.
Futbolun haydutları çocukların kanına girer babaların haberi olmaz!
Aslında vardır haberleri!
Ama körü körüne sevdalı olanların çocuklarını bile görecek halleri yoktur!
***
Yolda insanlar çıkıyor karşıma, soruları hep futbol üzerine.
"Kim şampiyon olacak?" Ben de onlara karşı soru yöneltiyorum.
"Sizce hak eden olacak mı?" Çıtları çıkmıyor! Oysa herkesin verecek bir cevabı olmalı.
Soruları bu kadar kolay sorarken!
***
Zirveye çıkmaktan bahsediliyor da zirve nedir?
Zirve; takımını şampiyon yapan bir teknik adama rakip takım taraftarı bir çocuğun selam çakmasıdır.
Ama bunun için önce hak edilmiş bir şampiyonluk ve o saygıyı hak eden teknik adam duruşu gerekir.
***
Sorular bitmiyor.
Muhabbetin orta yerinde, "en güvenilmez adamlar kulüp başkanlarıdır" diyorum.
"Onlar için çuvalla para harcayıp bir kulübün geleceğini yakmanın keyfi Neron'dan beterdir!" Futbolun bilinçaltı çalışırken canına yandığımın cümleleri bir halta yaramıyor.
Ama giderken noktayı koyuyorum.
"Öldürdükleri değerlerin cesetleri bavullarda kokarken hala yeni biletler istiyorlar ya, gel de yanma!"
***
"Kişiliksiz adamları yorumcu yapacaklarına, bunların aralarına bir heykeltraş koysalar da adam bunları yontsa" diyorum.
"Daha keyifli olmaz mı?" İnsanlar başka boyutta artık.
Herkesin içindeki davalar düşmüş. İpini sahibine uzatan kukla rolleri öylesine benimsenmiş ki, daha fazlasını istiyorlar!
***
Adalet kimin umurunda!
Alanyaspor-Galatasaray maçının hakeminin düdüğünü darağacına asmayı öneriyorum.
Nedenini soranlara cevabım hazır. "Cinayet aletlerine hep böyle yapılmalı." Alkışlayan da oluyor alaycı biçimde gülümseyen de.
***
Çocukluğu yalınayak geçenler, kuru gürültüye pabuç bırakmamayı çocukken öğrenmiştir.
Onlar mahallelerde ne kabadayılar tanımıştır da o kabadayılar çocukların çözülen ayakkabılarını bağlarken de eğilmiştir, çocuklarla fotoğraf çektirirken de.
Çocuk sevgisi bütün rütbelerin üstündedir!
Acı gerçekler meşgul çalıyorsa.
İnsanlar telefonda hayalleriyle konuşuyor demektir.
Gerçekleri inkar etmek bunun bedelini gelecekte çok daha ağır bedellerle ödemektir.
***
Hayatı terbiye eden vicdandır.
O vicdanı her futbol öyküsünde bulamıyoruz. Her insanda da.
Şimdi kendi çamur karasında aklananlar futbolun içinde omuzlardayken! Ben de çocuklar aşkına inadına haykırıyorum.
"Hangi yüzle o kirli ayaklara halılar serdiniz!" Neymiş Beşiktaş kupa maçına çıkmamış!
Bu mu yani derdimiz!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.