Değiş tokuş!
Yeni okuyan insanlarla zaman zaman karşılaşmalarım oluyor.
Önceki gün Ataköy Plus'ta selam verdi orta yaşlı bir adam.
Yürüyen merdivenle yukarı çıkıyorduk da, nasılsa sözün arkası gelir diye düşünmüş olmalı ki sorusunu yöneltti.
"Kim şampiyon olacak?" "Hak eden olsun!" dedim de, "kim hak ediyor?" diye sordu bu kez.
"Hak etmeyenlerin kim olduğunu görebilirseniz, hak edenleri de görebilirsiniz" dedim.
Yürüyen merdivendeki ömrümüz bitti ama adamın soruları bitmemişti.
Gerçekten önemli bir işim vardı ve muhabbeti noktaladım.
"Ben çocukların yanında yürüyen adamlığın şampiyonluğuna saygı gösteririm, bataklığı gözetleyenlerin değil." Medyada itinayla yoğrulan çamurların, hamuru insanlık olanların kalbinde nasıl yaralar açtığını bilen birine benziyordu.
"Anladım" dedi elimi sıktı gitti.
***
Arada bir alt katlara da uzanır sorular. "Hangi takım küme düşer?" Ligin en sağlam iki takımı olarak gördüğüm Konyaspor ve Osmanlıspor'un puan cetvelindeki yerleri şaşırtıcı.
Osmanlıspor'un Galatasaray maçında sayılmayan golünü hatırlıyorum.
Birçok şey ayrıntıda gizlidir.
Sistemin müritlerine sorarım!
"Eğer bu takım bir puanla düşerse bunun vebalini kim öder acaba?"
***
Arada bir ucuz kabadayılar da çıkıyor karşımıza, yamaklarıyla bir olunca tavırları "çamur çukuru!" Cümleleri emir kipinde!
"Bizim takım için güzel şeyler yaz tamam mı?" "Hadi yürü git işine" derim de en irisine, kurduğum cümlelerin çevirisine bile gerek kalmaz.
Bir kolu olmayan engelli bir insana ellerinde sopalarla saldıran bilmem kaç kişilik zorba timlerinden farkları yoktur.
Tek kişilik erkeklik de onların kitaplarında yazmaz.
***
Hiç durmadan konuşan kulüp başkanlarına bakarım.
Hepsi de kulüplerini borç bataklığına sürüklemiş ama rakiplerini aşağılamaktan başka cümleleri yok.
Hiçbir kulübün yarını yok!
"Kim ödeyecek bu borçları?" Bu soruyu benim değil, o kulüpler için kendilerini kurban edenler sormalı.
Ama caka satmak hesap vermenin önüne geçtiği için, arkasına medyatik güçleri alanlar yarınların sorgusundan muaftır!
Ayakta alkışlanmak sadece gözlerin süksesidir.
Yürekte alkışlanmak vardır ki, paha biçilmezdir ama ülkemizde ederi yoktur.
***
Dünya Cristiano Ronaldo'nun golünü konuşuyor.
Onun ayaklarındaki sihir, yüreğinin zenginliğinden geliyor.
Dünyanın her köşesindeki çocuklara yardım elini uzatacak kadar insan.
Bizim futbolcularımızın hesap defterlerinde çocuklar kenar süsü bile değil.
***
Maziyle bugün arasında berbat bir değiş tokuş yapıldı.
Yöneticiler, futbolcular ve medyayı yönlendirenler; ruhlarına açtıkları çukurda kutsal bir gerçeği kendi elleriyle boğdular.
"Masumiyeti." Karşılığında ocaklarına incir ağacı diktikleri bir dünya bıraktılar çocuklara. "Kıyameti!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.