Şampiyon ve enkaz!

Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı'nın Avrupa Şampiyonu olması asla tesadüf değildir.
Çünkü üç sezondur Avrupa'da şampiyon olmaya yeminli bir takım vardı ortada.
Geleceğe programlanmış proje.
Ve takımın başında gerçek bir asalet ve disiplin abidesi bir adam;
Obradoviç.
Muhteşem simyacı.
Kişilikli adamlar cesurdur, prensip sahibidir.
Başkana ve yöneticilere kur yapma ihtiyacı duymaz.
Takımı tribüne oynayan artistlerle değil gerçek emekçilerle yaratır.
Herkesi profesyonelliğin kalbine davet eder "aldığının hakkını ver" der.
Yeteneklerin sergilendiği özgürlüğün adı; takım oyunudur.
Ve karşılığı da mutlaka alınır.
Futbolda trilyonluk hurdaların makyajı akarken, basketbolda her sporcunun formasından ter akar.
Meselenin aslı karakterli adamdır.
Doğru ve karakterli adam da kulübün başkanını ve yöneticileri koltuğunda tanır.
Kendi alanına ve işine karıştırmaz!

***

Fenerbahçe'nin basketbol takımı Pulitzer ödüllü bir romansa.
Futbol takımı karikatür sergisidir.
Fenerbahçe basketbol takımı Avrupa'da emek ve alın teri efsanesiyse Futbol takımı ruhsuzlar kabilesidir.
Aradaki kalite farkı dağlar gibiyken, basketboldaki başarı, futboldaki enkaz yığınını bile sırtında taşır.
Ama gerçeklerin üzerinin örtülmesine engel olamaz.
Çüntü Fenerbahçe futbolda yine içler acısı sezon geçirmiştir ve gamsızlar hala gözbebeğidir.

***

Aziz Yıldırım futbolun yakasını bıraksın desek ne haddimize!
Futbol tribünlerinde kendisine tepki gösterenleri dövdüren bir başkanın, kendisine biat etmeyecek karakterli ve bilgili bir teknik adamı futbolun başına getirmesi mümkün değilse.
Fenerbahçe taraftarları kombinelerini de basketbol maçlarına ayırsınlar, alkışlarını da!
Futbolda Aziz Yıldırım'ın ipiyle kuyuya inilmez.
O iple ancak teknik adam kuklaları oynatılır.

***

Beşiktaş ligde şampiyon sayılır.
Harika bir Avrupa macerası ve ligde ikinci kez şampiyonluk gurur verici bir olay.
İkincilik birinciliğin küsuratıdır ama bu sezonun en özel takımı Başakşehir.
Onlar olmasa ligin tadı ve kalitesi olmazdı.
Büyüklerin hepsini dize getirdiler, hem de futbolla eze eze.
Bir takım nasıl yaratılır konulu projeyi, trilyonlar harcayarak takım kuramayan büyüklerin gözüne soktular.
Ve Şampiyonlar Ligi mucizesini gerçekleştirdiler.
Bu başarının da mimarı belli.
Geçen sezon sonunda "kurduğu cümlelere kravat takan adam" demiştim Abdullah Avcı için.
Bu sezonun sonunda "lütfen herkes ceketini iliklesin" diyorum.
"Abdullah Avcı geçiyor!" İçinden futbol geçen gecelerin ve gündüz maçlarının adamı.
Özel not; Şampiyonluğa oynayan hiçbir takım, Başakşehir kadar gündüz maçı oynamadı.
Bu da; marka değerinin adaletten üstün olduğunu gösterenlere attığımız taş olsun!