Yol arkadaşları
Bazen usulüne uygun biçimde kazanmak gerekiyor.
Dün gece öyle yaptık.
Çünkü bazı geceler futbol oynanır. Bazı geceler yaşanır.
Attığımız gole kadar, topun Çekler'de daha çok kalır gibi olması yapaylıktı da, bizim ayağımızdaki topun futbola yansıması daha gerçekçiydi.
Onların kendilerine kilitlenme sebeplerini biz oluşturduk.
Onların pozisyon gevelemesine biz izin verdik.
Rakip kale önünde tenhalardaydık ama mesele işi bitirmek olduğunda bu işi nasıl kotaracağımızı en yalın haliyle gösterdik.
Bunun adı ustalıksa, bu ustalığın hakkı olanı da aldık.
Takım kötü oynarken bile şüphe duymadım.
Dün gece 3 puan yerin yedi kat dibinde olsa yine de alırdık.
Çünkü düşünce disiplini de bizdeydi.
İnanç da.
Golden sonra sahneye çıkan milli takım, Arda Turan'ın komutanlığa soyunup, Hakan Çalhanoğlu'nun kendini hatırlamasının yansımasıydı.
Gecenin en güzel futbol karesinden gelen gol de, galibiyete nokta koymanın en güzel haliydi.
Geceyi özetlersem.
Dün geceki sonuç da, futbolcularımızın saha içindeki dik duruşunun karşılığıdır.
Onlar gecenin yol arkadaşları.
Hepsinin başımızın üstünde yeri var.
Bu takım umuda sahip olmaktan çok daha fazlasını hak ediyor.
Finallere gitmeyi mesela.
Ona hiç şüphem yok!
Bu takım İzlanda'yı yener.
Bu takım bulunduğu yeri Hollanda'dan daha çok hak ettiyse.
Fazlasını da hak eder.
Ama sakın ola hiç kimse, "Bu sonuç halkımızın yarasını sardı" falan demesin.
Giden canların yarası, futbol topuyla sarılmaz. Önce bizler birbirimize sarılmayı öğrenelim!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.