Özlüyorum
Çocuktuk, yalınayak düşlerin kapısında en çok futbol heyecanlandırırdı bizleri.
Herkes birbirine benzerdi kardeşliğin bereketinde.
İki kişiden biri diğerine elini uzatırdı mutlaka.
İnsanlık cennetin mührüydü.
Haksızlığa karşı durmak yasasıydı bütün mahallelerin.
Delikanlı olmak kaçınılmazdı, hem futbol sahalarında, hem sokak ortasında.
Çocukluğumda bakkalların veresiye defterini yakmayı özlerdim.
Şimdi vicdansızlığın defterini dürmeyi özlüyorum.
Her annenin başka anneye cam borcu olduğu mahallelerde, futbol topu suç aleti gibiydi.
İnadına "6'da haftaym 12'de biter."
Hepimiz bir takıma sevdalıydık da, memleket sevdası her şeyin üstündeydi.
Futbolcular ülkenin güneşe açılan penceresi.
Hepsi de iliklerine kadar adam.
Yoksul ama masum bir dünyanın içindeydi bütün çocuklar.
Nefretin dışında.
Çocukluğumda maç günleri yağmuru dindirmeyi özlerdim.
Şimdi akan kanı durdurmayı özlüyorum.
Sokaklar bakımsız olsa da yürekler tertemiz.
Ceketinin sol yanında çiçek taşırdı babalar.
Çocuklarına fanatizmi değil, bükemediği bileği öpmeyi öğretirdi.
Bütün çocuklar omuz omuza.
Akşam yanımızdan Kürt giden, sabah Çerkez gelirdi.
Hepimiz kardeştik, hep birlikte el sallardık asker taşıyan trenlere.
Trenler de dönerdi gidenler de.
Çocukluğumda "görülmüştür" damgalı er mektuplarını okumayı özlerdim.
Şimdi askere giden gençlerin sağ salim geri dönmesini özlüyorum.
Son kullanma tarihi okunmayan yağ tenekelerinin içine çiçek ekerdi kadınlar.
İnsana saygı bütün rütbelerin üzerinde.
Maçları radyodan dinlerdik de, bir Halit Kıvanç şimdikilerin cümlesi ne yeterdi.
Futbol terörüne hizmet edenler için, televizyon denilen kutularda özel odalar yapılmamıştı daha.
İliklerine şöhret nakli yaptıran futbol teröristleri taraftarları birbirine düşürmemişti henüz.
Mahalle düğünleri mavi gölden bir ırmak, gölgede bir salıncak gibiydi.
Çocukluğumda parasızlıktan evlenemeyen delikanlılar için, gelinlik vitrinlerini kırmayı özlerdim.
Şimdi futbol yorumcularının gözlerindeki dev aynalarını kırmayı özlüyorum.
Hayatla sevişmenin savaşmaktan değerli olduğunu bizlere öğreten yılları çabuk terk ettik.
Ne olduysa oldu, film koptu.
Aynı tastan su içmek unutuldu.
Futbol maçlarında bile matemler konuşulur oldu.
Bizim doğduğumuz topraklarda insanlar birbirini bu kadar kolay öldürmezdi.
Öldürülmüş terbiye yaşayan terbiyesizliklerin sebebi oldu.
Çocukluğumda Türk, Kürt, Ermeni bütün mahalle, "yıldızların altında" şarkısını söylemeyi özlerdim.
Hala çok özlüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.