Bağışlanamaz!

Fethiyespor karşısında "Siz oynayın bizler de seyredelim" düşüncesinde bir Fenerbahçe takımı vardı.
Bezgin ve yorgun.
Rakip koşarken oturacak yer arayan bir takım hali.
2 sezondur kazanılan kupanın, bir anda kuş gibi uçup gitmesine sebep olan hayalet donanması.
Lig ve kupada bu statta 281 gündür yenilmeyen, 15 yıldır Galatasaray gibi bir takıma bu statta tarihi bir egemenlik kuran takımın bu yenilgisinin özeti. "Bu statta aslan terbiyecisi olan takım, karıncaları terbiye edemedi."

***

Takımdaki eksiklerin yokluğunu sorgulamak yerine, eldekilerin varlığını sorgulamak daha anlamlıdır.
Kadlec için ödenen 4 milyon euro bonservis bedeli, yılda 2 milyon euro garanti para alması, kupadan kalan en büyük sorgu.
Klasik istasyon!
Peki ya diğerleri?
Genci ya da yaşlısı.
Ya da ligde harikalar yaratanı.
O formayı sırtına geçirenin, kazanma ruhunu da içinde hissetmesi gerekiyor.
Hangi maç olursa olsun!
Kendi formasına saygı göstermeyen, rakibe de göstermez.
Ve tarihi bir ders alır.

***

Meselenin emek tarafına bakarsak.
Fethiyespor'un Fenerbahçe'yi yendiği gerçeği kalıyor önümüzde.
Bizlere de o emeğin hakkını vermek düşüyor.

***

Nedense büyük takımların elenmesinden sonra, kupa statüsünün değişmesi gerektiğini savunanlar çıkar.
Büyüklerin lehine netice yaratmak için ucuz sebepler üretmenin anlamı yok.
Kupanın en özel tarafı, küçüklerle büyüklerin kapışmasıdır.
Olağanüstü sonuçlar çoğunlukla kupada alınır.
Büyüklerin kazanması adına statü düzenlemekle, kupanın heyecanını ayakta tutmak arasında "çaresiz" bir çıkış yolu vardır.
O yüzden böyle ilginç sonuçlar, rakibe saygı duymayı öğretir.

***

Yenilgiler bir yandan daha büyük yıkımların önüne geçmek için derstir.
Öte yandan da takıma egemen olan yanlışları ortaya koyar.
Yanlışlar bir maçta bütün doğruları götüremez elbet.
Ama lig denen uzun yolculukta, aynı kazalara uğrama ihtimalinin uzak olmadığını gösterir.
Bu meseleden çıkan en anlamlı ders budur.

***

Bu yenilgi bir anonstur ama bu yenilgi, Fenerbahçe'nin elden ayakta düştüğünün resmi de değildir.
Bu sonuç, kupada kendilerinden geçenlerin, lig sevdasından vazgeçmesi gibi algılanmasın.
Bilinmelidir ki…Böyle bir durum asla bağışlanamaz!
Hele bu saatten sonra!