Mert Günok
Profesyonel Disiplin Kurulu, Galatasaraylı Engin Baytar'a 11 maç ceza verdi.
Harika ve okkalı bir ceza!
Galatasaray, Tahkim Kurulu'na gidiyor.
Koca Galatasaray, Engin'e ihtiyaç duyuyor. Ve çirkinliğin arkasını sıvazlıyor!
Çünkü böyle bir cezaya itiraz etmek de futbol ahlakına aykırı! Engin Baytar gibilerini kulüpte barındırmak da.
* * *
Tahkim Kurulu'na başvuru, böyle adamların beslenmesine ve çirkinliklerine yatırım yapmaktır.
Ama Galatasaray, Engin Baytar gibilerini çok sever!
Ne de olsa "sevapları fazla olan bir futbolcu!!!"
* * *
Engin Baytar'a verilen cezada, Emre Belözoğlu ile Trabzonsporlu Zokara'ya verilen "hafif" cezaları örnek gösterenler var.
Kötünün örneği yoktur.
Çirkinliklerde serzeniş bile hak değildir çünkü.
* * *
Avusturya ile oynanan milli maçın bütün günahları Mert Günok'un üzerine yığıldı.
Bütün kaleciler yalnızdır.
Bütün büyük kaleciler hatalarıyla büyür.
Sürekli oynamamak gibi bir mazerete sahip olduğu göz ardı edilmeden, maçı "tek başına" kaybetmiş havası verilmesi, gençliğe de haksızlıktır, futbolun ruhuna da.
Hayatın terbiye ettiği bir genci, bir hazırlık maçının ardından aç kurtlar arenasına atmak yorumculuk değil.
Adı üstünde hazırlık maçı.
Ayrıca yüzde 70 topa sahip ortalamaya sahip olan bir takımın, neden gol otamadığını sorgulamak, bir gencin üzerine günahları boca etmekten daha insaflıdır.
Mert'e karşı gösterilen duyarlılığı Melo'nun vahşi duygularında göremedik!
Ama Mert'in, o zalim yorumcu ruhları nasıl utandıracağını göreceğiz!
* * *
Bizler, yurtdışında hazırlık maçı yapamamak gibi bir gerçekle baş başa kaldığımıza bakalım.
Gurbetçi olmakla, ülkeye zarar vermek arasında, saha ortasında gezintiye çıkanların bizlere ödettiği bedel, Avusturya'dan yediğimiz 2 golden daha fazladır.
* * *
Süper Lig bugün başlıyor.
İyi dileklerimizle, endişelerimiz çarpışırken, "kör ışıklar arenasında" güzellikleri yine mumla arayacağız belki.
Futbolun yetkili ağızları konuşuyor. "Şiddeti birlikte çözeriz!" Şiddeti körükleyen gerçekleri görmeyenlerin, bir düğümü bile çözemeyeceği aşikarken, bekleyip görelim bakalım.
Cüneyt Çakır gibi hakemlerin el üstünde taşındığı, statlara meşaleleri sokanların sırtının sıvazlandığı bir ülkede futbol mu şaha kalkacak? Yoksa şiddetle ahlaksızlığın işbirliği mi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.