22 Nisan 2011 | Cuma

Hey sizler (5)

Hey sizler!
Denliler, densizler, iffetsizler.
Şampiyonluk için her yolu mubah sayanlar.
Ağlama duvarları, eklem bacaklılar, ciddiyetsizler, cibiliyetsizler.
Ahlaksızlığı meslek tutanlar Kendi soysuzlarını parlatanlar, paralı kuçularını havlatanlar, astragan puştlar!

***
Hey sizler!
Sadece çıkarlarına şartlananlar, adaletsizlikten kurtlananlar.
Kaybedince caz yapanlar, komşunun tavuğunu kaz yapanlar.
Parasından başka hiçbir şeyi olmayanlar.
Yardakçılar, kundakçılar, birbirine vidalanmış şeytanlar.
***
Hey sizler!
Hain düdükler, haşereler, kirli eller, müptezeller. Vicdan muhasebesini vergiden düşenler.
Düdüklerini açık artırmaya çıkaran kovboylar, piyonlar, eşantiyonlar, Kırk kocalı bakireler.
***
Hey sizler! Yerdeki futbolcunun ölümüne ayak basan merhametsizler. Bağırsak solucanları.
Engerekler, fingirdekler, kırılmış zemberekler.
Sırnaşmanın lades kemikleri.
***
Hey sizler!
Naklen yayıncılar, bantçılar, rantçılar.
Kebapçılar, kanatçılar, şeytanlıkta sanatçılar. Tek eşliler, çok eşliler, jartiyerli delikanlılar. Her hafta aynı rollerle basılanlar, maça kızına bile asılanlar.
Ligin prodüksiyon amirleri.
Hey sizler!
Şerefsizliğin iskeletine et taşıyanlar.
Haramdan servet taşıyanlar. Gerektiğinde kulüp başkanlarına paket taşıyanlar. Hamamböcekleri, bitler, oynaklar, sabitler.
Sahibinin sesleri, süslü horozlar.
Hey sizler!
Yorumcular, "korum"cular, her türlü avantaya açıkoturumcular.
Boşları dolduranlar, konuşma balonlarını açık çekle dolduranlar.
Kızıp kusanlar, sızıp susanlar.
***
Hey sizler!
Haber okurken fel fecir okuyanlar, şöhret kilimini dokuyanlar. Şehvete ağ ören dişi örümcekler, kabuklarını soyduran böcekler. Güzelliğinden başka hiçbir şeyi olmayanlar.
Septikler, foseptikler, histerikler.
***
Hey sizler!
Atıklarınıza gururla bakınız.
Yaktınız futbolumuzu. Kıçınıza kına yakınız.

* * *
Adalet ve ganimet
Bir adam yerde yatan rakibinin ayağına, onun hayatını söndürecek biçimde basıyor da... Hâlâ insanlık namına özür dilemiyorsa.
Ve hakemlerden dert yanan Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman, Lugano için tek kelime etmiyorsa.
Yazıklar olsun. Şampiyonluk bir şeydir ama insanlık her şeydir.
Onların hakem adaleti dedikleri, penaltılar için yaygara koparmak ve katliam ruhuna sahip çıkmaksa… Binlerce kez yazıklar olsun.
Lugano gibilerine arka çıkanlar öne çıksın.
Başka tribünlerde pankartlar açılıyor, "adaletse her şey için adalet!"
Sanırım siz adalet değil, ganimet istiyorsunuz.

Amerika'daki Brown Üniversitesi'nin araştırması. "Yalakalık doğuştan geliyor!"
Genetik dosyaları yalaka olanlara benim naçizane sözüm. "Sizin sülaleden hiç adam çıkmaz!"

Bizim mahallenin erkek oyunu. "Markus papucu yarım. Çık dışarıya oynayalım."

YORUMSUZ
Art niyetli hakem yok, ancak hakem hataları vardır.
Aksini iddia eden varsa bildiklerini TFF ile paylaşmalıdır. İmza: Lider Fenerbahçe
Bursa ve Gaziantep maçının hakemleri insan hatasının önüne geçen bilinçli yanlışlar yaptı. MHK niye susuyor?
İmza: İkinci sıradaki Fenerbahçe

Mum ışığı:Helvacı
Galatasaray'ın başkan adayı Mehmet Helvacı'ya baktım.
Tipik politikacı. "6 yılda 4 lig şampiyonluğu ve Avrupa kupası kazanacak takım oluşturacağız."
Hayalet gemileri denize sürüyor.
Onun projesiyle bütün borçlar da 5 yıl içinde bitecekmiş.
Bir varmış hiç yokmuş!
Adnan Polat'a yardımcılık yapan bu beyefendinin başkanlık hayali de masalcı gibi geldi bana. Böyle biri Galatasaray'a asla projektör olamaz. Ancak mum ışığı...
Üflesen söner!

Bazı hakemler niye yanlış düdük çalar?
Düşündüm de, bir hakem bile bile neden yanlış düdük çalar? HHH Futboldaki ahlaksızlığın kontenjan boşluğunu doldurabilmek için.
Ait olmaları gereken adalet ve haysiyet gibi değerlere ait olmadıklarını göstermek için.
Televizyon soytarılarına koz vermek için.
Hakemliği sıradanlıktan kurtarmak için.
Televizyon yorumculuğuna bir adım daha yaklaşabilmek için.
Tarih boyunca diri kalan, "Hakemin gözüne gözlük, başına tarak" sloganını öldürmemek için.
Kalabalık bir kitlenin önünde, cinayete meyilli olduğunu sergilemek için.
Gücünü nerede ve nasıl kullanacağının sınavını yapmak için.
Gerçek yüzünü ortaya çıkarmaktan utanmadığı için.
Futbolculara ve pozisyonlara trenlere bakar gibi baktığı için.
Çocukluktan beri kusurlarının yüzüne vurulmasından hoşlandığı için.
Ve nokta.
Yaratıcılığı ahlaksızlığın beslediğini öğrendiği için...