30 Kasım 2010 | Salı

Dekorasyon

Büyükşehir Belediye maçından sonra, Fenerbahçeli bir delikanlı,Aykut Kocaman'a bağırıyordu. "Hey! Alex'i dışarı alma koleksiyoncusu.
Beni duyuyor musun?"
Bu ülkede insanların seslerini duyurma mevsimi çoktan kapandı.
Delikanlı, belli ki başkalarına duyurmak istiyordu içinden geçenleri.
Devam etti bağırmaya... "Neden hep Alex?" Delikanlıyla göz göze geldik, yanına gittim. "Boşuna bağırma" dedim,"O da emir kulu..." "Akıl hocaları Nuh diyor, peygamber demiyor!"

Bu meseleden çıkan ilk sonuç... Aykut Kocaman'ın, günahlarının altına atacak bir imzası bile yok.
İkinci sonuç... Aykut Kocaman, tuhaf olmayan şeyleri tuhaflaştırmak için gösterdiği çabayı.
Keşke Fenerbahçe'ye iyi futbol oynatmak için gösterse.

Fenerbahçe'
ye Galatasaray tarafından bakınca, işler iyi görünüyor.
Küçük düşünenler için, her zaman ucuz teselliler mevcuttur.

Galatasaray
'a gelince...
Onlar tarihi bir bozgun yaşıyorlar.
Bu takımıAdnan Polat yaktı.
Bazı yangınlar alın teriyle söndürülürdü ama... Takımın içine öyle kundakçılar yerleştirildi ki, ruh iptal oldu.

Bu Ali Turan'ı Kayseri'den kaçırdılar..
Bektaşi fıkrası gibi.
Kaleye gelen toplarla arasına boş çuval reklamı alan kaleci Ufuk'u, rakiplerinin elinden kaçırdılar. Arda Turan istedi diye Serdar Özkan'ı bu takıma alanlar, gönderdikleri Keita için, üstün hizmet madalyası aldılar. Barış'a bakın, Galatasaray tarihinde böyle adamların yeri olmuş mu hiç?
Ve diğerlerine...

Beşiktaş
maçında, Galatasaray'ın tribündeki "lay lay lom kaptanına" baktım.
Sahte Galatasaray romantiği.
Tek derdi Guti'nin forması...
Merak ettim...
Kendisini ağlatan yorumcuları şerefsizlikle suçlayan bir bitirim, tribündeki Galatasaray taraftarını ağlatanları, hangi şeref katına yerleştirdi acaba?
Bunu da televizyonda açıklasın.
Ya da bir aynanın karşısına geçip, kendi ahlakıyla yüzleşsin.
Ağlamadan!..

Beşiktaş
'ın kazandığı maçın modelini sorgulamak yerine.
Ölü adamları ne biçimde olursa olsun, ayağa kaldırma biçimine bakalım.
Böyle zamanlarda kazanmak değerlidir.
Ayrıca ülkemizde oynanan futbolun, en iyi temsilcilerine bakın.
Geçen yılların kaç yıl gerisinde acaba?

Liderlik marifete ve zarafete tabiidir.
O marifet de, zarafet de Şenol Güneş'te fazlasıyla mevcut. Trabzonspor'un bir yanı futbol takımı.
Bir yanı rehabilitasyon merkezi.
Kendisiyle sorunlu adamları bile, futbol oynamaya hazır hale getirmek, kolay iş değil. Bakınız: Burak Yılmaz.

Pazar gecesi, Lucas Neill'in, Nobre'ye kart gösterilmesine karşı çıkan bir gösterisi var.
Bir de Guti'nin gırtlağına öldüresiye darbesi... Neill'in bir elinde kanlı bir bıçak, diğer elinde karanfil.
Siz böyle bir adamın samimiyetine inanır mısınız?

Ben futbolcular kadar, ekrandaki yorumcuların da samimiyetine inanmam.
Onlar samimi olsalar. Kanalizasyon dekoru kullanırlardı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor