Daum'un burnu

Fenerbahçe'nin bitkisel hayatını, bir Galatasaray galibiyeti bozabilirdi. Bozdu. Hemen akabinde Daum ağzını bozdu. Yerli antrenörleri aşağılayan sözcükler boşaldı ağzından. Asıl hedef Yılmaz Vural. Trilyonluk Fenerbahçe'yi, Şükrü Saracoğlu'nda yerle bir eden Kasımpaşa'nın teknik direktörü. Daum'a dersini veren adam. İşin yerli, ya da yabancı tarafında değilim. İnsanlıktan çıkan Daum'un karşı tarafındayım. Ben dışardaki yabancıları, içimizdekilerden çok severim çünkü. Daum gibileri sadece şampiyonluğun ayaklarına kapanır. Daum gibileri parayı gördüğü zaman, yöneticilerin bile ayaklarına kapanır. Oynattığı futbol ortada. Oysa Yılmaz Vural, gerçekten bir enkaz devraldı. Yılmaz Vural ölüleri diriltti, bir futbol takımına dönüştürdü. Bunları sadece yürekle yapmadı... Bilgiyle yaptı. Daum ne yaptı? Transfer üstüne transfer. Avrupa yerle bir. Futbolun kurumuş dere yatağı olan bir takıma, kazandırdığı bir tane genç futbolcu da yok. Çünkü korkunun ecele faydası var. Daum için hayat çıkar ilişkisi. Daum için parola: Para Parasını verin, yöneticileri basın toplantılarında bile, ona her şeyi söyleyebilir. O da İstiklal Marşı'nı söyler, ağzını oynatarak. Aziz Yıldırım, böyle bir adamı, sadece şampiyon yapsın diye getirdi. İşte Türk futboluna hizmet! Oysa Daum'un aşağıladığı yerli teknik adamların, ülkenin futboluna neler verdikleri ortada. Ülkedeki gençlik üretimi sadece onlara ait. Çünkü onlar emeği seviyor, futbolu seviyor. Paranın esiri değiller. Daum gibi, sevgisi elinden alınmış zalim kontların, sevgiyle, ve gelecekle ilişkisi yoktur. Daum, Galatasaray maçından sonra, yerli antrenörlüğün ağzını burnunu kırdı ya... Artık, "burun kemiğine" ilan bile alabilir. Çünkü onun hayallerinin çıkış kapısı burnudur. Şampiyonluk kokusu almasa, bunları konuşabilir miydi sanıyorsunuz?