Kazandı ama...
Güneş aralarında büyük fark olan iki kadrodan dezavantajlı olanını başa baş şampiyonluğa oynatıyor; hep takdir ettik. Ancak her maçın ilk 45 dakikasının hiçbir şey yapmadan geçmesine çare bulmuş değil, bu notu düşmeliyiz.
Hoca idmanlarda nasıl bir gözlem ve taktik düşündü bilemiyoruz; ama eşyanın tabiatı diye bir kanun var ezelden beri; ve o yasaya göre Jaja ile Alanzinho'nun ilk 11'de birlikte başlaması mümkün değil. Aslında Alan'ın hiçbir maça direk başlaması yarar sağlamıyor.
Ufak Brezilyalı rakibin yorulduğu son yarım saate yapabiliyor yapacağını.
İlk yarıda sahanın en iyisi maça 2 gol kaçırarak başlayan 99'luk Umut'tu. Her hücumun içinde yer aldığı gibi savunmasına da çok yardım etti. Buna karşılık Burak top rakipteyken değil de kendi takımındayken geldi yarı sahasına. Ne zamanki asıl görevi olan savunma arkasına sarkmayı hatırladı, golü getirdi, fazlası da olabilirdi.
Colman müthiş oynadı
Orta sahada iki Brezilyalı'nın pres eksiğine Selçuk'un yetersiz performansı eklenmişti, ancak bu kez Colman müthiş mücadele etti.
Solda Piotr, Gökhan önlemi nedeniyle geride kalırken, sağda formunu yeniden bulan Serkan iki anlamda da başarılıydı.
Devrede Jaja-Ceyhun değişikliği mantıklıydı ama az daha Trabzon'un sonunu getiriyordu.
Orta sahada savunmaya katkısı sağlamadığı gibi topun da hep Konya'da kalmasına neden oldu Ceyhun. Zaman geçtikçe anlaşıldı ki ikinci yarı ilk yarıya rahmet okutacak.
Konuk yükleniyor, ev sahibi ise bu kadar risk alan, ligden düşmüş rakibini sadece biraz Alan zorluyor, pozisyon üretemiyor, kenardan da çözüm gelmiyor.
Anladık ki Trabzon'da ciddi bir mental sorun var. Yönetim, teknik heyet ve oyuncular bunu bir türlü aşamıyor. Ha... Diyeceksiniz ki, Trabzonspor zor olsa da hep kazanıyor.
Evet öyle ama "Bu takım şampiyonluğa layık" diyenler de giderek azalıyor...
Bu mental yorgunluğu bir an önce bitirmek lazım. Sanırım bu en çok teknik heyetin alacağı çözümlerle ilgili. Aksi takdirde ligin sonu Trabzonspor için zor gelebilir.
Bizden uyarması...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.