Tutmayan hesap
Dörtlü forvet takım savunmasını zayıflatabilir, başkanın yeni suskun prensi Jaja bordo-mavi futbol anlayışına uzak olabilir, altı pastan olsa da leblebi gibi gol atan Teo tutukluk yapabilir, Onur milli forma ile başladığı düşüşü sürdürebilir, motivasyon ustası Hikmet hoca dibe vurmuş takımını ateşleyebilir… Yukarıdakilerin hepsi sahayı etkileyebilen unsurlardır; ancak yine de grafikleri zıt iki takımın maçına 1-3'lük skor üretmede yetersiz kalır. Geçen hafta içine bakmazsanız, cuma akşamını anlayamazsınız. Trabzonspor'daki yönetim krizi bir kez daha istim üzerindeki takımı frenlemiştir. Daha önce farklı çeşitlerini izlediğimiz kriz, şaha kalkması beklenen bir şampiyonluk adayını aciz duruma düşürmüştür. Olay tipik bir kına olayıdır.
Şener, pek tanımadan ekibine aldığı bazı yöneticilerin şikayetlerini değerlendirerek, aralıktaki kongre öncesi ağırlık atarak tekrar balonunu yükseltmeyi de hesaplayarak yoldaşı Hayrettin Bey'i feda etmiştir. Bunu yaparken de kendince zeki bir stratejiye başvurmuş, Sivas gibi Trabzon'da antipatik karşılanan bir takıma atılan 6 golün sarhoşluğu içindeki camianın desteğini, nasılsa farklı kazanılacak lig sonuncusu maçından önce almayı düşünmüştür.
Yönetimin geri kalanının tesislerde çok mutlu mesut olduğu bilgileri kenti rahatlatmaktadır!
Zamanlama harika, operasyon başarılıdır! Peki ya hasta?
OLAN TRABZON'A OLDU
Trabzonspor, kadrolar değişse de duygusal geleneğe sahip bir takımdır. Üstelik hocası, profesyonelliği ne kadar gelişirse gelişsin iç huzursuzluktan etkilenen yapıdadır. Deneyimli, sağduyulu Trabzonsporlular'ın içindeki tedirgin kıpırdanmaları Selçuk'un erken ve olağanüstü golü teskin edememektedir.
Trabzon bu sezon kazandığı 3 maçta da peş peşe 2 gol bularak istediğini almıştır. Yattara'nın Teo'ya al-at dediği pozisyon kaçarken kenardaki Şenol hoca "At bunu da" demektedir, 2 farkın herkesi kurtaracağı bilinciyle.
Teo atamamış, Jaja başaramamış, bunun karşılığında Makukula 2 tane atmıştır. Aslında mesele bu, yani yanlış transfer falan değildir.
Yarın Teo veya Jaja belki çok atacak, Makukula ise çok kaçıracaktır. Ancak filimin kurgusu o denli kuvvetlidir ki, böylesine bir yan ama iğneleyici bir konu da eklenmiştir.
Genele bakarsak, bu kurum için çok şey yapan, kendini başkanın hatalarına, tutarsızlıklarına kalkan yapan Hacısalihoğlu, belki büyük ölçüde kendi mizacının bedelini ödemiştir.
Ancak bedelin hedefi genişlemiş, hocaya, takıma ve camiaya da ödeme çıkmıştır.
Otuz aydır görevde olup 3 ay daha bekleyemeyen çapsızlık, gerçek bir şampiyonluk adayını Kayserispor ve Beşiktaş engelleri öncesinde moralsiz bırakmayı başarmıştır.
Hesap tutturmakta pek mahir olmayan sayın başkanın hesabı bu kez de tutmamıştır. Ne yazık ki olan Trabzonspor'a olmuştur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.