Daha ciddi olmalı

Bir kere, 'seyircisiz' cezasını referanduma götürmek şart. Ankaragücü-Fenerbahçe maçındaki olaylar nedeniyle, Olimpiyat Stadı'nda 40 bin basan Süper Trabzonspor taraftarı cezalı. Hukuk skandalıdır, not düşüyorum.
Trabzonspor böyle bir Ankaragücü'nü bir daha bulamazdı. Başkanı yok, hocası yok, en iyi oyuncusu yok, seyircisi yoktu başkent ekibinin.
Tüm cephanesi ise ancak bir devre dayanacak kadardı.
Süper Kupa'da Bursa'yı orta sahasıyla geçen Trabzonspor, bu kez Colman-Selçuk ikilisinin dağınık oyununa Alanzinho'nun kafasına göre takılması eklenince böyle bir Ankaragücü karşısında bile uzun süre zorlandı. Bordo-mavililer buna rağmen oyunun genelinde çok üstündü. Devre arasında Güneş'in Yattara hamlesi yerindeydi.
Gineli, beklenenin üzerinde performans gösterip rakibi bunaltan isim oldu.

Futbolun adaleti tecelli etti
Misafir takımın uzun süre en iyi ismi olan Teofilo'nun yine goller bulması futbolun nadir tecelli eden adaletiydi. Kontenjan prensi Burak'ın o kadar uzun süre sahada kalması ise Trabzon'u eksik bırakan unsur.
İlk golü bulduktan sonra 5 dakika gevşeyen bordo-mavililerin pamuk gibi 2 puanı, 19 Mayıs'ın perişan haldeki çimlerine bırakması da işten bile değildi.
Bu arada, beklenmedik bir Umut-Teo uyumu gördük... İki sezon önceki Umut-Gökhan birlikteliğini hatırlattı biraz.
Trabzonspor'un pas trafiği bu lige birkaç numara büyük. Maça konsantre olur ve ciddi oynarlarsa büyük işler yaparlar. Ancak tempoyu düşürür ve gevşerlerse hesapta olmayan kayıplar yaşarlar. Bordo-mavililerin başarısı takım oyunundan, hocalarının sözünü dinlemelerinden ve çok koşmalarından geliyor. Bundan sonra daha ciddi olmalılar.