Yarım saat yetti

2. dakikada skoru 2-0'a getirdiğinde, geçen süre içinde bunun iki katı da kaçan fırsatı istatistiklerin arasına bırakmıştı Fenerbahçe. Önde yaptıkları baskıdan öylesine katkı aldılar ki, Konyaspor neredeyse orta sahayı geçemedi. 24 kez rakip ceza alanında topla buluşmuşlardı. Thiam'ın buradaki rakamı üç… Nedeni çok basit aslında; Erol Bulut aslında "hiç" forvet ile oynuyor ama pozisyonlar "üç" (Pelkas – Valencia – Thiam) santrafora dönüştürüyordu ön tarafı. Merkez ataklara yoğunlaşıp, topu yere indirip, defans kalabalığının arasından kaleyi görmeye çalıştılar. Samuel'in kanadını kullandılar atak kurgularında. Adil ve Diamande yarım saat için sarı kart gördüler. Mert Hakan'ın enerjisi, Sosa'nın yönetimiyle kusursuz fırtınayı yarattılar.

Üç dakikada gelen iki golle birlikte, "topu rakibe bırakma" sırası geldi. Sekisinci gündeki üçüncü maçın yıpranma payını da hesap ediyorlardı belki. Ön tarafından baskıdan vazgeçmesiyle birlikte Konyaspor topu ayaklarda dolaştırmaya, Fenerbahçe'yi koşturmaya başladı. Önde top tutamadılar, bire birlerde de kaptırmaya başladılar. Gece – gündüz gibi farklılaştı oyun iki takım adına da, roller değişti. Önce Gustavo – İrfan Can hamlesi geldi, orta saha defeslendi. Sonra sıra Ozan ile Ferdi'deydi. Ama takımın psikolojisinde, "kontrol bizde olsun" fikri oluşmadı. Sezona "kazanan düzen" olarak damga vuran, kendi sahanda, en az risk ile, "alan kapat" modeli dakikaları yemeye başladı.

İki stoperi (Szalai – Serdar Aziz) gole imza atması, diğer etkili ayakların rakip kontrolündeyken, gözden kaçmalarının da sonucu. Fırat Aydınus'un başını belaya sokmamak adına gözünün önündekilere düdük çalmaması, son hakem krizinin en tecrübeli isim üstündeki baskı kırılmasıydı. Yazık… Üç gün önce Mesut, dün de Pelkas sakatlanıp çıktılar. İki pozisyonda da rakip oyuncular kart görmeden devam ettiler. Fenerbahçe'nin rakibi eksik kalırsa, linç yemekten, maç alamamaktan korkan – çekinen bir grup oldu hakemler. Erol Bulut, bir daha rakibe topu bu kadar teslim etmemek için gerekeni yapmalı. Kazanmak önemli ama, Fenerbahçe Takımı'nın ruhunda "itiraz" olmalı.