Gerçek takım oldular

Antalya kampının ilk gününden itibaren gelişmeleri iyi analiz etmek gerekiyor. İlgili ve bilgili gözler, yaşananların ne mesajlar taşıdığını da iyi anlar.
Hemen geriye dönelim. Yeni Malatya'ya yenilerek başladılar kampa.
Teknik direktörü istifanın eşiğinde dolaştıran saatlerin ardından başladı çalışmalar. Böyle bir ortamda, nasıl sağlıklı bir gelişme yaşanacağı soru işaretiydi. Bu baskıyı kaldırmak kolay değil.
Aykut Kocaman'ın takımını ayağa kaldırması için çare üretmesini bir tarafa bırakın, kendisini ayakta tutacak gücü bile kalmamıştı neredeyse?
Ama ibreyi yukarı çevirecek önemli bir hamle yapıldı. Yönetimin 'genç' kanadı Antalya'ya gitti.
Murat Özaydınlı, Ali Yıldırım gibi tecrübeli isimler, 100. yıl şampiyonluğun gizli kahramanları, bu kez Antalya'da rehabilitasyona başladılar. Çok da doğru yaptılar.
Gelişmeleri düşünün. İlk önce Santos çıkıp teknik direktörden özür diledi. Bir kriz bitti.
Sonrasında üç Türk kaptan (Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Gökhan Gönül), teknik heyete kapadıkları sadece tercümanlara açtıkları büyük bir özeleştiri toplantısı gerçekleştirdiler.
Herkes eteğindeki taşı döktü.
Kimin ne sıkıntısı, kimin kimden şikayeti varsa ortaya döküldü.
Performansı yetersiz görülenlere uyarı yapıldı. Hiçbir futbolcu kaçacak yer bulamadı. Suçu başkasının üstüne atma şansı da kalmadı.
Bunların sonrasında Alex'in açıklamaları geldi. İnternet sitesinden uzatılmayan sözleşmesi nedeniyle başka takımlarla görüşeceğini açıklayan Alex, bu kez "sözleşmemin bitmesi demek, başka takımlarla anlaşacağım anlamına gelmez. Kimse ile konuşmadım, anlaşmadım" dedi. Yani Alex de sahada olduğunu, sorumluluk alacağını ve ikinci yarıdaki performansta taşın altına elini sokacağını belirtti.
Her şeyin ötesinde antrenmanlarda ve konuşmalarında gülen bir Kocaman portresi oluştu.
Genç hoca bu desteği hissedip, sahiplenmenin verdiği moralle tekrar ayağa kalktı ve işine geri döndü.
Bu gelişmelerin ne işe yarayacağını cumartesi günü Antalyaspor maçı ile başlayacak periyotta göreceğiz.
Önemli olan daha iyi olmak adına acil çözümler üretilmesi, yöneticilerin tecrübelerini takımın emrine sokması, asarım keserim konuşmaları olmadan, parasının ödenmeyeceği tehdini duymadan huzurun geri dönmesini sağlamaktı.
Daha önemlisi, F.Bahçe takım oyununa geri döndü.
Birlikte yükselebileceklerinin farkına vardı. Şimdi sıra taraftarın da eksik ayağı tamamlayarak, destek vermesinde.

* * *
YİNE YAPTILAR
Fenerbahçe'de bu sezonun kader maçının bilet fiyatları açıklandı. En ucuz bilet 66 lira. Kale arkası tribünlerinin bilet fiyatı bu.
Seyirciye en çok ihtiyacının olduğu, Saracoğlu'nun gerçekten de cehennem haline gelmesi gereken, en önemli maça, sayın başkan sanki "Parası olan gelsin" demiş yine.
Biletler çoktan satışa çıktı, geriye adım atılabilir mi bilemiyorum.
Ama yöneticiler, bu maçın para kazanmaktan çok ötesi olduğunun farkına varmalı ve tribünlerin bu maça özel olarak kurgulanması için gerekeni yapmalı. Taraftarın hazırlıklarını biliyorum ama yönetim de hazırlanmalı.

* * *
29 OCAK
Fenerbahçe'deki gelişmelerin, eleştirileri sertleştirdiği günlerde efsane başkan Ali Şen, Divan toplantısına gelerek, Aziz Yıldırım hakkında konuşacağını açıkladı. Toplantı tarihi, Galatasaray maçı ile örtüştü. "Tartışmalar takımı etkiler, havayı bozar" diye düşünenler, kürsüye çıkmadılar. Şimdi yılın ilk toplantısı için tarih açıklandı: 29 Ocak. Trabzonspor ile oynanacak ligin kader maçının olduğu hafta sonunda. Toplantı tarihlerinin olduğu haftaların hep kritik maçlara rastlaması gibi ilginç (!) tesadüfler ile karşı karşıyayız.