Derbinin ruhu: Kocaman

Aykut Kocaman, Konyaspor maçı sonrasında derbi ile ilgili soruları yanıtlarken, "Rakibimiz Galatasaray. Büyük takım asla küçümsenemez. Çok iyi konsantre olmamız gereken bir maça çıkacağız" dedi.
Sonuna kadar haklı. Çünkü Fenerbahçeli futbolcular için Galatasaray maçları hep 'özel' oldu. Onun için 10 yıldır Saracoğlu'nda göz açtırtmıyorlar.
Bu nedenle Ali Sami Yen'de tüm öngörüleri yıkıp geçiyorlar. Çünkü onlar maçı yaşıyor, Galatasaray ise oynuyordu.
Hafta içinde yaşananlar, Frank Rijkaard'ın gönderilmesi, gündemin derbiden çok Galatasaray'ın yeni hocasının kim olacağına yoğunlaşması, pazar gününün gerilimini düşürdü. Sokaktaki her Fenerbahçeli farklı bir skor beklentisinde. İşin garibi, Galatasaraylılar da farklı bir skor olmadan nasıl kurtuluruz, bunu tartışıyor.
Kocaman, doğru yerden hareket ediyor.
En ufak bir küçük görmenin yaratacağı zaafların farkında. Zaten sezon başından beri bu uğraş içinde.
Geçen yıllarda büyük maçların problemsiz, puan kayıplarının düşmemeye oynayan takımlara karşı olmasının nedeni de buydu.

Aykut, farkını ortaya koyar
Şimdi, bu ruh hali içinde sahaya daha defansif ve kontrollü bir takım sürer mi? Arda Turan ile Milan Baros'un oynamadığı Galatasaray takımını ne kadar "tehdit" olarak kabul edecek?
Derbinin düğümünü çözecek nokta budur.
Yoksa Galatasaray elbette çok iyi mücadele edecek, yeni hoca Hagi elbette takımını hırslandıracak. Ama bunların hiçbiri Kocaman'ın maçı oyuncularına anlatacağı kadar etkilemez.
Konya'daki ofansif takım, dikine oynayan kadro yapısı ve bunu uygulama düşüncesi, bu maçın da vazgeçilmezi olmak durumunda.
Bu şartlarda bu gerekiyor.
Eğer Fenerbahçe oyuncusu hocasının ağzından "defansif tedbirleri" dinlerse, maç ruhunu yitirebilir.
Bunları söylemek kolay. Geçen yıllarda hatırlarsanız hep defans yaparak kazanmıştı Fenerbahçe takımı. Kontrolü rakibe verip, yakaladığı fırsatları çok büyük yüzdeyle kullanarak. Ama o takımın ve hocanın felsefesi zaten başka bir şey üretemezdi. Aykut Kocaman'ın farklılığı sahaya yansıtacağını düşünüyorum.