G.Saray oynar F.Bahçe yaşar

Geçen sene Galatasaray'ın Saracoğlu'ndaki 10. galibiyetsiz yılı doldu. Çok hatıra dinlendi, çok neden arandı. Herkesin kendine göre bir yaklaşımı vardı elbette.
Galatasaray cephesi ise denenen her çarenin, ulaşılamayan sonucunu belirtti.
Hasan Şaş, Mondragon'un soyunma odasında mum bile yaktığını ifade etti.
Peki Fenerbahçe nasıl hazırlanıyor ve nasıl başarıyordu?
Birçok kişi ile konuştum. En çarpıcı ifade; "Biz bu maçı yaşıyoruz, Galatasaray ise oynuyor" şeklindeydi.
Derbi haftasına girildiği andan itibaren, malzemecisinden başkanına kadar Samandıra'da nefes alan her canlının derbiyi konuştuğunu belirtelim.
Rüyalardan, yenilen yemeklere kadar günlük süreçte bir saniye bile bu düşünceden ayrılmayan insanların, maç saati gelip çattığında ne hale geldiğini düşünün. İşte o zaman anlarsınız, 10 yıllık tahakkümün sırrını.
Bu kez farklı olur mu?
Çünkü Saracoğlu'na hep Galatasaray favori gelmişti. Fenerbahçe sıkıntısını bu galibiyetlerle bitirmişti. Şimdi durumlar tersine döndü.
Acaba diye düşünenlere, sevgili Hıncal ağabeyin yıllar önce yazdığı bir yazıdan bir bölüm aktarmak isterim. Ne demişti Hıncal Uluç: "Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, favori olduğunda Fenerbahçe'nin, olmadığında yine Fenerbahçe'nin kazandığı maçlardır."
Bir nevi Lineeker'in Almanlar'a sataşması gibi...
Dolaştığımız için Galatasaraylılar'la da sohbet ediyoruz. Rijkaard ile gelmek istemiyorlar Kadıköy'e.
100 yıllık rekabetin ruhu yeniden vücut kazanmış durumda.
Hani o "Biz Avrupa'ya bakıyoruz" ara yollarına sapan kalmamış artık. Yönetim de eminim bunun farkındadır. Bu derbi onların da finali olabilir. Sabır gösterecek Galatasaraylı ortada yok. Diğer mağlubiyetler katlanılabilir gibi onlar için ama bir Fenerbahçe yenilgisi daha, üstelik tabelada çok rakamlı olursa, birçok taşı oynatır.

* * *
İADE-İ İTİBAR
R ahmetli Özhan Başkan'ı, Saracoğlu'ndaki saygı duruşu anons edildiğinde, 50 bin kişi alkışlarla uğurlamıştı ebediyete.
Arkasında Ali Sami Yen'deki derbide ise ısınmaya çıkan Fenerbahçe takımına G.Saray taraftarları alkışlarla cevap verdi.
Maç öncesinde kaptan Alex, "Saygı görmek istiyoruz" demişti. Bu derbiyi yaratan oyuncular olarak bu hakkı istedi.
Bence Fenerbahçe taraftarı bir geleneğe başlangıç yapmalı. Maç başlamadan önce ısınmaya çıktıklarında Galatasaraylı oyunculara bu alkışı vermeli.
Sonra taraftarlık görevlerine geri dönsünler. Ama sahnenin kahramanları, değerlerini bulsun.

* * *
ŞARK KURNAZI!
Konyaspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, meslektaşı Aykut Kocaman'ın hafta içindeki "Doğan'ın takımları sert oynar" ifadesinin oyuncularını etkilediğini ve sahadaki mücadele güçlerini düşürdüğünü ifade ederek, "Şark kurnazlığı yaptı" dedi. Maçın 20. dakikası bittiğinde Konyasporlu üç oyuncu sarı kart görmüştü, Fenerbahçeli Özer Hurmacı da kırık şüphesiyle hastane yolundaydı. İyi ki, sert oynamış (!) Doğan'ın takımı...

* * *
DİVAN DERBİSİ!
Hatırlayacaksınız, Aziz başkan, kalecisi Volkan Demirel'den Ali Şen'e yaptığı düğün davetini geri çekmesini istemişti. Sonrası malum. 23 Ekim Cumartesi günü ilk Divan Toplantısı olacak. Ali Şen bu toplantıya katılacağını belirtmişti. Yani pazar günü takımın, cumartesi ise başkanların derbisi var.

* * *
MARKUS MERK
Muhtemelen izliyorsunuzdur. Markus Merk'in hakem yorumlarında müthiş değişiklikler var. Adamcağız kritik pozisyonları değerlendirirken artık hakemlerimizi savunacak cümleler kuramıyor.
Kuramadığı gibi, "Bu kararı nasıl verdi anlayamadım" demeye başladı. İlk haftalar "Olur böyle şeyler, gayet normal, hakem de insandır, öyle görmüş" diyerek korumaya almıştı hakemlerimizi. Hatta kararı kurtarmak için hiç olmayan aksiyonlar bile yaratıyordu.
Görünüyor ki; artık sabırlı Alman bile çatladı.

* * *
NE DEMİŞTİK?
F.Bahçe puanları kaybedip, Beşiktaş seriye bağlamışken "Bekleyin, daha sert takımlarla oynamadılar. F.Bahçe iki derbiyi ve Kayseri deplasmanını tamamladı, Beşiktaş'ınkiler daha duruyor" diye yazdım. Son 3 hafta 3 puanı uzatma dakikalarında buldular. Trabzon ve Manisa maçları hüsranla bitti. Şimdi aynı zorluk G.Saray'ın önünde duruyor, F.Bahçe bu hafta yolu tamamlayacak, Trabzon ise tamamlamak üzere.