Bir şey değişir herşey değişir
Aykut Kocaman, bundan önceki takım arkadaşlarının (Rıdvan Dilmen, Oğuz Çetin) bulamadığı bir şansla göreve geliyor.
Fenerbahçe'nin kendi içinden yaratacağı değerler için attığı adımların üçüncüsü olarak. Fenerbahçe, Fenerbahçeliler'indir yorumundan hareketle, kendi değerleriyle yükselmek adına atılan önemli bir adım.
Neden şanslı?.. Çünkü daha tecrübeli.
Süper Lig'de çalıştı. Anadolu takımlarının, zorlukların tozunu yuttu.
Hakem hatalarıyla yenildi, kazandı. Ne zaman, nasıl bir adım atması gerektiğini yaşayarak öğrendi.
Daha şanslı, çünkü şu andaki kadro, öncekilere göre daha kaliteli. Her düzeni oynayabilecek, tek başlarına sonucu değiştirebilecek oyuncuları var.
Baş teknik direktör o!
Bir şansı da, bu kadroyu 1 yıl uzaktan bakarak tanıma şansı oldu. Kime, ne kadar güvenebileceğini iyi biliyor.
Ama o günlerden beri değişmeyen bir şey var; başkan Aziz Yıldırım. 12 teknik adamla çalıştı ve hepsiyle sorunlar yaşadı. En tazesi son seneydi. Soyunma odalarına kadar girip, bağırıp çağırıp, nihayetinde de takımın iplerini eline alarak son haftaya kadar teknik direktörlük yaptı.
Aykut hoca, göreve geldiği andan itibaren herkesin ortak kaygısı, başkanın onu ne kadar rahat bırakacağıydı. "Çok bilen" yine işlere burnunu sokacak, oyuncularla özel görüşme yapacak, kendi transfer ettiklerini oynatmak için baskı ortamı yaratacak mı?
Kocaman, bunları mutlaka fark etmiş ve kuracağı düzende önlemini almıştır.
Almamışsa, beklentilerin tersine, kendi hevesi için imza atmış demektir.
Yeni hamle ile birlikte önemli değişiklikler bekliyoruz. Başarıyı endeksleyeceğimiz değerler farklılaşıyor.
Ama hepsinden önemlisi "Bir şey"in değişmesi. "O" değişmeden, hiçbir şey değişmez.
KRİTER YÜREKLİ FUTBOL
Yedi yıldır Fenerbahçe, futboluyla kimseyi memnun edemedi. Taraftarın özlemini duyduğu agresif oyunu Daum, Zico veya Aragones oynatamadı. Şimdi Aykut Kocaman kolları bunun için sıvadı.
Geçen sezon, uzatma dakikalarında atılan golle kazanılan Antalyaspor maçı sonrasında, "Bu futboldan memnun değiliz. Daha iyi oynamamız gerekirdi" dedi. Daum o sıralarda "6'da 6 yaptık, daha ne istiyorlar" ahkamı kesiyordu. Başarıyı sonuç olarak değerlendiren yapı; tek amacı para kazanmak olanların argümanıdır. Kazanacaksın, prim alacaksın.
Halbuki, özellikle Süper Lig'de rakiplerinin çok önünde bir kadroya sahip oldukları halde, beklentileri son dakika atılan golle kazanmak olarak küçültenler, yetersizliklerini bu bahanelerle örttüler.
Aykut Kocaman çok mantıklı konuştu. "Büyük değişim yok ama daha agresif bir takım var" dedi.
Yıldız yalakalığı yapmaz Bu düşüncenin birçok yan açılımı olacaktır. Rakibi tehdit edip, korkutarak kazanmaya oynamak en yalınıdır.
Süper Lig'de bile artık rakiplerin Fenerbahçe'ye karşı önlem almadığını, özellikle kendi sahalarında, korkuyu rakiplerine yaşattıklarını seyrettik. Aykut hoca ondan ne beklendiğini iyi biliyor. Bunu da yapacak, yapmayanlarla devam etmeyecek. Daum'dan, Zico'dan farklı olarak yıldız performansının yalakalığını yapacak bir stili de yok.
Benim için Kocaman'ın başarı kiriteri, Fenerbahçe'nin bu beklentileri karşılayacak futbolu oynaması, sahada yürekli ve tempolu oynaması, farkını ortaya koymasıdır. Bu standartlarla şampiyon olması önemli değil. Böyle oynarsa zaten olur ama tribündekilerin eve giderken, kaybedilen bir maçı, "Bizimkiler çok uğraştılar, olmadı. Kısmet değilmiş" diye yorumlamaları, gerçek başarıdır.
KOCAMAN'IN YETKİSİ
Başkan Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman'ı göreve getirdiğini açıklarken, boşalan sportif direktörlük koltuğunun sahibinin yine Aykut hoca tarafından doldurulacağını söyledi. Herkesin gözünden kaçan çok önemli bir ayrıntıydı bu sözler. Fenerbahçe'nin temel değişiminde en önemli yapılanmadır bu. İngiliz tipi menajerlik sistemidir aslında dünyadaki örneği. Aykut hoca, futbol ile ilgili tüm birimlerin başında kalacak, yine planlama yapmayı, genç takımlarla ilgilenmeyi devam ettirecek. Ama eski görevini bu kez kimseyle paylaşmayacağı yeni bir zeminde yapma fırsatı bulacak. Böylece "yetki" dediğimiz gariplik de ortadan kalkacak. İki taraf arasındaki sözleşme şartlarında bunlar yazıyor mu, bilmiyorum. Ama Aziz başkanın söylediklerinden benim anladığım bu. Eğer işin içine bütçe yönetimi de girerse, Fenerbahçe, futbol şubesini tam anlamıyla profesyonellere teslim edip, 'çok bilenler'in kapsama alanından çıkarmış
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.