Gürcan Bilgiç

Gürcan Bilgiç

21 Ağustos 2008 | Perşembe

Saraçoğlu tribünleri

Genç Fenerbahçeliler yıllardır bulundukları kale arkası tribününden kombine bilet satılmasını istiyordu. Aziz başkan, "Orada misafir takım seyircisine yer ayırıyoruz. Bu yüzden kombine satamıyoruz" gibi bir açıklama ile bu istekleri kabul etmiyordu. Halbuki misafir takıma ayrılacak kontenjan ile yerler belliydi.

BİR GARİP MÜCADELE
Neyse sezon başında bu taraftar grubu maraton tribününden gizli veya açık kombine almaya başladı. Yönetim bu satışları fark edip, hemen durdurdu. Başka blokları satıyor ama orta bölümü tanımadığına vermiyordu. Bu sıralarda geçmiş senelerde oturan KFY Grubu da maraton alta inmeyi tercih etti. Yönetim ile taraftarı arasındaki bu garip mücadele, Shakhtar ve MTK maçlarında acı meyvesini verdi. Kavgalar çıktı. Çünkü bu kez 'yönetime yakın' taraftar grupları kendince önlem almak için o tribüne geldiler. Maçı yaşama heyecanına baktığımızda, o tribünden kombine alan aileler veya maçı daha sakin seyretmek isteyenlerin rahatsız olması kadar doğal bir şey yok. İnsanlar oturduklarında, bütün maçı hoplayıp zıplayarak ayakta seyredenler dışında bir şey göremiyorlar. Üstüne bir de kavgalar veya sataşmalar gelince işler çığrından çıktı, şikâyetler arttı. Ama ortaya garip bir şekilde 'bağırmayan, tezahürat yapmayan' taraftar profilini destekleyen bir yönetim görüşü çıktı. Geçen sene katlanmış kalın kartonları tribünlere dağıtıp, "Tezahürat yapacaklarına, bunları birbirlerine vurup ses çıkartsınlar" görüşü vardı. Yönetim seyircisinin bağırması yerine gürültü çıkartmasını tercih ediyordu. Şimdi iki bakış açısından gelişmeleri izlediğimizde, iki tarafında da kendine göre haklılıklarını görüyoruz. Ama iş orta yolu bulmakta. Genç Fenerbahçeliler'e yönetimin sıcak bakmaması, bu grubun muhalif isimlere yakın durmasından kaynaklandığını bilmeyen yok. Aziz başkan kontrolü dışında bir şey olmasını istemiyor. "Yönetim bu takım senin eserin" diyerek protesto tezahüratı yapan geçen seneki maraton sakinlerini de Aziz başkan tek tek denetlemiş, yerlerinde oturup oturmadıklarına bakmış, onlarca maç 50'ye yakın güvenlik görevlisinin işi, bu grubun mücadeleyi oturarak izlemesini sağlamak olmuştu. Stadın diğer tribünlerinde herhangi bir protesto yapmaya çalışanlara, sahaya veya yönetime isyan edip bağıranlara belli grupları tekmeli tokatlı müdahale ettiklerini de biliyoruz. Bu yüzden maraton üst tribünde yaşananlar, maçı rahat seyretmek isteyenlerle, fanatik grubun sürtüşmesi değildir. Burada bir 'hakim olma' savaşı da vardır. Fenerbahçe'deki iç müdahalenin, iktidar savaşının bir parçasıdır.

BAŞI AĞRISIN İSTEMİYOR
Orta ve doğru yol, Genç Fenerbahçeli grubun tekrar kale arkasına dönmesi, parasını ödedikleri kombine biletlerini cebine koyması ve bu düzenin sürekli olacağının garanti edilmesidir. Çünkü Saracoğlu tribünlerinin değişen profili, üst düzey gelir grubundakilerin gelmeye başlaması, Fenerium satışlarını da, kombine satışlarını da patlatmış, kulübe müthiş bir nakit desteği sağlamıştır. Yönetim bu tip seyircileri, kriz anlarında yönetebiliyor, bu yüzden başı ağrısın istemiyor. Bu aşamada Genç Fenerbahçeliler ile mücadele başlıyor. Bir kriz anında bu taraftar grubunun yapabileceği tezahüratları istediği gibi yönlendirememekten çekiniyor olabilirler. Geçen sene Esenler Grubu'nun Migros tribününe yerleştirilmesi, iki grubun arasına polis kordonu çekilmesi unutulmamalı. Yönetimin bu kriz için yaptığı açıklama çok samimi değildi. Şimdi o sözleri yazanların üç dört sene önce o taraftarlarla nasıl ilişkide olduklarını biz biliyoruz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor