14 Ekim 2021 | Perşembe

Bunlar virüs

Metin Tokat ve Ali Uluyol ile ilgili Fotomaç ve Sabah'ta bir yazı kaleme aldım. Bu iki hakem eskisi beni savcılığa şikayet ettiler. Daha neticeler gelmedi ama şu gerçekleşti: Ali Uluyol, Ankara'daki hakem derneğinin başından alındı, Metin Tokat Süper Lig hakem dağıtım görevinden alındı.
Ama Ali Uluyol, Faal Hakemler Derneği Başkanlığı'ndan istifa etmedi.
Metin Tokat da MHK'deki görevinden istifa etmedi. Bunlar böyle tipler.
Bunlarda sıkılma ve utanma yok.
Metin Bey, MHK'deki görevinden para alıyor. Şimdiye kadar çoktan istifa etmesi gerekirdi. İşte bunlar böyle hakem tipleri. Türkiye'deki hakemleri bir türlü düzeltemiyoruz diyorsunuz.
Düzeltemezsiniz kardeşim. Bunların çoğu akraba hakemler. Virüs gibi Türk futbolundaki hakem organında geziyorlar. Bunlar hakemliğe yapışmışlar zamk gibi bırakmazlar.
Kırık cam teorisi vardır. Hani mafyanın kol gezdiği, uyuşturucunun tavan yaptığı New York'a bir vali geliyor. Adam çok enterasan üstten başlamıyor, alttan başlıyor. Önce sokak çocukları işini hallediyor ve şunu söylüyor. "Mahalledeki bir kırık camı tamir etmezseniz başka camlar da kırılır. Yerleri pis görürseniz sigarayı siz de yere atarsınız. Ama o yerler temizse siz de atmazsınız" Çok başarılı oluyor.
Bunu niye yazıyorum. Şimdi kulüpler hakem kellesi istiyorlar.
3 yıl önce Galatasaray-Konyaspor maçında Yusuf Namoğlu komitesi, göstere göstere hata değil, kasıtlı karar veren iki hakem Hüseyin Göcek ile Halis Özkahya'nın işini bitirse, bir daha onlara o sezon maç vermese, bugün biz bunları yaşamayacaktık.
O gün "Hakemdir hata yapar" diyen bazı kulüp başkanları ki kamuoyu kim olduklarını iyi biliyor; eski Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Fenerbahe Başkanı Ali Koç ve Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ...
O gün o bildiriyi yayınlayanlar bugün ağlamayacaklar.
O gün kırık cam tamir edilseydi bugün o olay yaşanmayacaktı.
Okumayanlar bu kırık cam olayını okusunlar.
Federasyon bünyesinde Jaap Uilenberg diye bir adam var. Bir de bunun yandaşı var: Burçin Keskin.
Bu ikili Türk futboluna zarar veriyor.
Federasyon da hala uyuyor.

İKİ BAKANLIK VE TFF ELELE VERMELİ

Herkes konşuyor yazıyor, Türk futbolu kötüye gidiyor.
"Nasıl kurtulur" diyenler de var ama kötü diyenler nasıl kurtulacağını söyleyemiyorlar.
Arkadaşlar benim lise yıllarımda Yıldırım Beyazıt diye bir lise var. Müdür ve beden eğitimi hocası olan iki adam. Ne yaptılar biliyor musunuz? O zamanlar sene 1964-65. Bir odaya ranza kuruyorlar. Burayı yatakhane yapıyorlar. Türkiye'de lisede okuyan futbolcuları tarıyorlar.
Ankara'ya getiriyorlar. Bunlara yemek çıkarıyorlar. Bu takım Ankara şampiyonu, Türkiye şampiyonu, oradan da Avrupa ve Dünya şampiyonu oluyor.
Oradan çıkan futbolcuların yüzde 80'i Milli Takım'da oynuyor. Bir lisedeki 2 adam bunları yapıyor. Biz neden yapamıyoruz?
Türkiye'yi 8 bölgeye ayıracaksınız. 8 diyorum çünkü İstanbul'u kuzey ve güney diye 2'ye böleceksiniz.
Pilot bölgeler kuracaksınız.
Antrenman sahaları, yatakhaneler kuracaksınız.
Bunların yanında mutlaka eğitim birimi olacak. Orta okul ve lise.
Bunları başına torpilli değil hak eden hocaları getireceksiniz. 15 senede büyük yol alırız. Ama yapılır mı? Çok zor. Altyapı çünkü.
Zaman ister. Belediyeler, siyasiler yıllarca göstermelik yollar yaptılar, kazdılar kazdılar bir daha yaptılar. Bu işler uzun vadelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı, Spor Bakanlığı ve Federasyon üçgeni elele vermezse Türkiye'de bu işi yapamazsınız.
Çok zor değil kolay ama yapacaklar nerede.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor