Tam bir fiyasko
Ali Koç Fenerbahçe'ye başkan seçileli tam iki yıl oldu. Büyük ümitlerle geldi. Çok iddialı konuştu. Her şeyimiz hazır dedi.
Taraftara büyük ümitler ve sözler verdi.
İki yıl sonra geldiğimiz noktada Ali Koç'un ne kadar büyük bir fiyasko olduğunu gördük. Bundan sonra dikiş tutar mı bence zor. Sebeplerini aşağıda yazacağım.
Geldiğinden bugüne kadar teknik heyet seçiminde yaptığı işlere baktığımızda büyük bir fiyasko var. Çok kısır bir döngünün içinde debelenip duruyor. Aykut Kocaman'ı gönderiyor. Comolli'yi getiriyor.
Comolli, Cocu'yu getiriyor. Dikkat edin bu Cocu-Comolli grubu hep aynı tezgahın içindeki adamlar.
Bu sefer seyirci baskısını yiyor.
"Ersun Yanal" dediklerinde "Siz benim vizyonumu hâlâ kavrayamamışsınız" diyor.
Sonra bu cümleleri yalıyor ve Ersun Yanal'ı getiriyor. Onu da gönderiyor. Yanal'ı gönderdiği tarihten bugüne kadar geçen süre 4 ay. 4 aydır Fenerbahçe'de teknik direktör yok. Tam bir komedi filmi oynanıyor.
İki maçlığına Zeki Murat Göle geldikten sonra salgın patlıyor...
Aradan 3 ay geçiyor. Ligler başlayacak kalmış birkaç gün, bir konu mankeni getiriyorlar altyapı hocası Tahir Karapınar.
Aslında bu hocanın etkinliği yok. Olayın başında Emre var. Emre'nin de ne olduğu belli değil.
Teknik direktör mü, menajer mi, futbolcu mu, takım kaptanı mı, saha kenarında mı, içinde mi, atıldığında oyunun dışında mı? Emre son 2-3 yılda acaba kaç kere atıldı, kaç sarı kart gördü inanılır gibi değil.
120 gün antrenörsüz kalan Fenerbahçe'nin elinde Şenol Çorlu diye altyapıda çalışan her şeyiyle çok düzgün bir teknik adamı var. Hiçbir şey yapmasan onu getir, sezon sonunda da ne yapacaksan yap.
Dedim ya kendisi de zayıf yönetimdekiler ondan da zayıf.
Geldiği günden bugüne kadar Ali Koç hep başkalarını suçladı.
TFF'ye salladı. Hakemlere salladı. Bana salladı. En son Nihat Özdemir'e taktı. Ve Nihat Özdemir'i kulüpten atmaya kalktı.
Kendine güvenen bir insan, ağırlığı olan bir insan, karakteri güçlü olan bir insan bu yollara girmez.
Ali Koç'un ne özelliği var? Hayatta ne yapmış? Hiçbir özelliği yok.
Zengin bir ailenin çocuğu.
Peki, Nihat Özdemir ne yapmış, nereden gelmiş? Normal bir ailenin çocuğu okumuş, işadamı olmuş Türkiye'nin en zenginlerinden biri olmuş. Yani dişiyle tırnağıyla buralara gelmiş.
Öteki de löp diye oturmuş haliyle. Nihat Özdemir gibi adamlar dirençli olur, doğru karar verirler zaten vermeseler bu noktalara gelemezler.
Ali Koç, Fenerbahçe-Trabzon kupa maçından 1 gün önce FB TV'ye çıkıyor. 2 saat 15 dakika yayın yapıyor. 1 saat 45 dakikasında Nihat Özdemir'den bahsediyor. Ve kamuoyunu öyle yanıltıyor ki inanılır gibi değil.
Fenerbahçe'de hem Semih Özsoy hem Ali Koç, Özdemir hakkında ileri geri konuşuyor.
Nihat Özdemir de Vefa Küçük'e bir mektup yazıyor. Ve o mektubu gönderdikten sonra telefon konuşması yapıyor, "İsterseniz bu mektubu basınla paylaşın" diye. Vefa Küçük de diyor ki "Ben paylaşmayayım siz paylaşırsanız daha iyi olur." Bunun üzerine Nihat Özdemir basınla paylaşıyor mektubu. Yani Ali Koç'un kamuoyuna anlattığı şekilde masanın altından mektubu Nihat Özdemir basına sızdırmıyor, Vefa Küçük'le yaptığı konuşmadan sonra bunu gerçekleştiriyor. Ali Koç, Nihat Özdemir'e çakacak ya tribünlere oynuyor, "Mektubu Nihat Özdemir sızdırdı" diyor. Yahu sen bir gün sonra bu senenin belki de en önemli maçına çıkacaksın. İşi bu noktalara getirirsen seyircin de futbolcun da maçtan uzaklaşır.
Nitekim ertesi gün takımın halini gördün. Rezil bir futbol oynayan Fenerbahçe takımı. Oyundan atılan takım kaptanın. Takımın en iyi oyuncusunu oyundan alan birileri. O birileri kim? Tribünden telefon açan Ali Koç mu yoksa gene dışarıdan telefon açan Emre mi? Kimsenin birbirinden haberi yok. Teknik adam diye aldığınız Tahir Karapınar, kamera karşısına geçip saçma sapan bir konuşma yapıyor.
Bitmedi sayın okurlar. Ali Koç ve ekibi, TFF yönetim kurulunda olan Fenerbahçeli bir yöneticiye, haber gönderiyor: "İstifa et de şu federasyonu düşürelim." Aldıkları cevap tokat gibi: "Siz benim adam sattığımı nerede gördünüz?" Bunlar kendilerini akıllı başkalarını aptal zannediyorlar.
O, "Telefon aç istifa et" dedikleri adamı iyi tanırım hakikaten adamdır. Fenerbahçe'yi de yıllar boyu satmamıştır çalıştığı yerlerde de hep düzgün hareket etmiştir.
Demek ki bu telefonu açan şahıslar hayatlarında kim bilir kimleri satmışlar.
Ali Koç geldiğinde onu hiç tanımıyordum ve geldiğine de sevinmiştim inşallah Fenerbahçe'yi düzgün bir hale getirir. Çünkü Fenerbahçe hepimize lazım.
Bizler yıllardır sporun içindeyiz.
Ama maalesef bazıları ayaklarına basılınca hemen bizleri düşman ilan ediyor.
Ali Koç'un şu andaki en büyük düşmanı Nihat Özdemir oldu.
Düşman yarata yarata kulübü yönetemezsiniz. Sonunuz kötü olur. Ama şu net bir biçimde gözüküyor; bu zengin çocuğundan kulübü kurtarmak lazım. Bu zengin çocuktan Fenerbahçe kulübünü kurtarmak lazım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.