Trabzon'da olay çıksın istiyorlar
Neymiş efendim Trabzonspor, Malatya'ya gitmek istememiş, maçın tehirini istemiş, federasyon da bu maçı Malatya'ya sormadan tek taraflı tehir etmiş.
Bunu söyleyen şahıs kim? Malatyaspor Başkanı Gevrek. Peki bu Gevrek'in konuştuğu taze federasyondaki adam kim? O belli değil. Bir türlü meydana çıkmıyor.
Peki bu federasyonda konuştuğu adam, bir kulübün üyesi mi merak ediyorum. Malatyaspor Başkanı bu cümleleri sarfederken arkasında kim var? Yahu arkadaşlar siz dalga mı geçiyorsunuz.
Orada onlarca ölü var.
Enkaz altında insanları kurtarmak için millet seferber olmuş. 'Elazığ'da 58, Malatya'da 315 bina mutlak yıkılmalı' deniyor. Bunlar o saatteki taze haberler... Ee siz, 'Maç oynanmalı, Trabzon'un bilmem kaç kartı var, bunlar kırmızıya dönerse... Kulübümüzün hakkı yeniyor' gibi inanılmaz bir bildiri yayınlıyor Fenerbahçe...
Futbol Federasyonu yönetimindeki şahıs kimse, Fenerbahçe Başkanı ve Malatyaspor Başkanı Gevrek, bu üçü ne yapmak istediler?
Bu Gevrek, Pütürgeliymiş.
Pütürge'deki insanlar Gevrek'in yaptığına inanamıyor, 'Bu adam bize ihanet etti' diyorlar.
Bu kumpası çözecek olan Futbol Federasyonu ne diyor? "Biz yalnız Malatyaspor-Trabzonspor maçını değil Malatya ve Elazığ'daki bütün maçları tehir ettik." Bundan sonra Gevrek'ten de federasyondaki meçhul şahıstan da ses yok.
Arkadaşlar, siz insanları birbirine kırdırmak mı istiyorsunuz.
Yarın Trabzon'da olaylar çıkarsa, ki bunu bazı gruplar istiyor, "Maç yarıda kalsın, Trabzonspor'un sahası kapansın, biz 3 puan alalım. Trabzonspor da mücadeleden kopsun." Yeter artık kardeşim, yeter, azıttınız.
Bakıyorum, federasyon açıklamasından sonda çıt yok. Utanmazlar, Trabzonspor otobüsünü bir gün evvel Malatya'ya yollamış.
Adamlar federasyon oynatırsa, oynamak istiyorlar. Trabzon saygılı, "Her türlü karara uyarız" diyor. Ancak bu utanmazlar şunu diyorlar, "Cenaze evinde düğün yapalım." Buna Gevrek ve federasyondaki şahıs da dahil. Utanıyor musunuz bilmem ki? Burada Fenerbahçe Kulübü'nün ve Gevrek'in ceza kuruluna gönderilmesi lazım. Federasyon kurulunundaki o şahsın da acil istifa etmeli. Sizce olur mu? Haşa, olsaydı şimdiye kadar olurdu.
TRİBÜNLERE OYNAMAYIN
Yıllardır aynı senaryo; şampiyon olmak için büyük takımlar sezon ortasında iddialı takımların futbolcularına saldırırlar.
Geçmişte öyle maçlar oynandı ki, küçük takımlar bir iki maç evvel büyük takımların önüne kılçığı alınmış balıklar gibi lop et şeklinde konuldu. Biraz Kulüpler Birliği, biraz Federasyondaki kurullar ve sonunda VAR'ın gelmesiyle büyük kulüpler sıkışmaya başladılar. Düşünün F.Bahçe-Beşiktaş maçı oynanıyor. F.Bahçe iyi mücadele ediyor ama Cüneyt Çakır, Beşiktaş'ın iki penaltısını vermiyor.
Beşiktaş camiasından çıt yok. Bu sefer Beşiktaş tribünleri tepki gösteriyor, "Siz niye ağlamıyorsunuz?' diye. Ardından Beşiktaş'tan bir yönetici, hiç alakası olmayan pozisyonda, Göztepe maçından sonra "Kural ihlali var" diye itiraz ediyor. Arkadaşlar öyle kural ihlali olmaz, millet bizle dalga geçer.
Kılavuzlarınıza dikkat edin, kargaların peşinden gitmeyin. Taraftarlar size aslında şöyle diyor, hani bir şarkı var ya, 'Daha önce nerelerdeydin' diye. Şampiyonluktan uzaklaştırıldığınız maçta gıkınız çıkmadı, zokayı yediniz. Şimdi de insanı güldürmeyin, kural ihlali diyerek. Seyirciye oynamayın.
BEŞİKTAŞ'TA ARIZA KİMDE?
Beşiktaş'ta başarısızlık futbolculara ödeme yapamayan yönetimin mi; bu futbolcuları sahada oynatamayan Abdullah Avcı'nın mı? Bir de futbolcuların bir kısmı Avcı'yı sevmiyordu da oynamıyor muydu? Bir araba düşünün, yola çıkıyor fakat yarışın tam yarısında aynı takıma başka bir şoför biniyor.
Yani araba aynı, yol aynı, şoförler değişik. Şimdi motorda mı arıza var, yani yönetimde; lastiklerde mi arıza var, yani futbolcularda; şoför de mi arıza var, yani Abdullah Avcı ya da Sergen Yalçın'da. Bunu göreceğiz.
1 TRANSFERE 'HAYIR' DEYİNCE SAVAŞ!
alatasaray Başkanı, basın toplantısında, "Fatih Terim bizden 30 tane transfer istedi, hepsini yaptık" dedi. Ben de merak ediyorum, 30 transferini yapan yönetim kurulu çok iyi de bir transfere 'hayır' dedi diye yönetime karşı savaş... Ancak ben bu savaşın Arda ile çıktığını zannetmiyorum.
Uzun zamandır Fatih Terim, açıklamalarında "Kulüp başkanı" diyor. o böyle dedikçe başkan da "Sayın teknik direktör" diyor.
Dikkat edin bakın ne zamandır böyle. Bu diyaloğun başladığı dönemlere kadar gidiyor iş. Hadi size bilmece, bulmaca...
YOK ÖYLE TEREYAĞ!
Herkes bir kulübü tutar, çok da doğaldır. Ancak bu kulüp tutanlar, çalıştıkları gazeteler ve televizyonlarda o kulüplerin borazancı başısı olacaklarsa o zaman çalıştıkları müesseseden maaş almayacaklar. O kulüplerin televizyonlarında, varsa gazetelerinde dergilerinde görev alacaklar.
Hem ücretini belli yerlerden alacaksın, hem de ücret aldığın yerin ayağına kurşun sıkacaksın.
Yok öyle tereyağ, yok öyle börek...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.